Geç kalmış bir yazı...
Tribünlerin Sion maçına göre durgun olduğu bir ortamda başladı mücadele.Girişte sahayı bir kenara bırakırsak;belki yine taraftarlar ellerinden geldiğince takımı desteklemeye çalıştılar ancak Sion maçındaki birlik bütünlüğü Manisaspor karşısında kendi stadında maça çıkan Fenerbahçe taraftarında göremedim bu karşılaşmada.Maraton tribünü ile Türk Telekom sezon başından beri süregelen alışılmış senkronizasyonu sergileyemedi kısacası dağınık bir tribün görüntüsü vardı.
Sahada ise tribünlerin sahaya yansıması bir Fenerbahçe vardı.Manisaspor’un sert alan savunması kaliteli ayakların hünerlerini sergilemesine engel oldu.Bunun yanında futbolun en temel olgusu olan ,Fenerbahçe’nin de en iyi özelliği olan paslaşma ve bunun üzerine kurulu sistemin arızaya uğramasında Manisaspor’un orta saha sertliğinin etkisini göz ardı etmemek gerek.Maça iyi hazırlanmış Manisaspor.
Fenerbahçe’nin kadrosunda önemli değişiklikler vardı.Gökhan’ın sakatlığından dolayı yerine Bekir İrtegün forma şansı buldu.Elinden geldiğince işini yapmaya çalıştı,özveriliydi.Ancak Antep’te zaman zaman oynadığı mevki olan sağ bekte ki performanslarının yanından geçemedi.En önemlisi Gökhan’ın ne kadar meziyetli bir oyuncu olduğunu ispatladı bir kez daha…Ve Gökhan’a sahici bir sağ bek yedeği alınması gerekliliğinide…
Savunmanın göbeğinde ise Bilica-Önder Turacı değişikliği vardı.Daum’u muhtemelen Bilica’nın hataları kadar yan top zafiyeti de çok düşündürmüş olacak ki havadan Bilica’ya göre daha etkili olan Önder ile başladı maça.Olaya bu noktadan bakarsak ve daha önceki Daum senelerini göz önünde bulundurursak mantıklı bir seçim diyebiliriz.Futbol müsabakalarının büyük çoğunluğunda gol kısırlığı çekilen bir ortamda yan topların yadsınamayacak derece hayati bir öneme sahip hale geldi günümüz futbolunda.Ancak Gökhan Gönül’ün yokluğunda defanstan topu ayağa oynayacak ya da bir şekilde rakip yarı sahaya götürecek oyuncu eksikliğini çokça çekti Fenerbahçe bu maçta.Bilica ne kadar eleştirilse de topu oyuna büyük ölçüde olumlu sokuyordu.Önder-Bilica değişikliğinin hava toplarındaki sıkıntıyı çözeceğinin düşünülmüş olması güzel ancak defanstan top çıkartacak oyuncunun olmaması ve olaya bu açıdan bakılmaması düşündürücü.Önder Turacı ‘nın bek oynayıp Bilica’nın stoper oynaması daha mantıklı geliyor sanki kulağa…
Kazım Kazım ortalamanın epey üzerinde bir fiziğe sahip,topla yumuşak,şut atabilen ve adam eksiltebilen bir oyuncu.Ancak gelin görün ki bunların üzerine İngiltere’de futbol altyapısını alan bir ismin bu kadar savruk oynaması çok garip.Topla çok yumuşak diyoruz ancak Kazım çalımlarını ya olduğu yerde atıyor ya da orta kesiyor oysa ki onda rakibi ekarte edebilecek her türlü özellik mevcut.İçindeki cevherin farkına varmasını bekliyorum gözlerim kapalı.Çünkü bunu bulursa performans açısından da bir istikrara kavuşacaktır ve mevcut durumda ‘’iyi bir yedek’’ diyebileceğimiz Kazım direkt 11 oyuncusu haline gelecektir.
Andre Dos Santos farklı bir oyuncu.Topla önemli meziyetleri var ,futbol kafası da var ancak o da hala açık kavramına alışma sürecinde.Topsuz oyun ve tempo kavramlarını özümsediği taktirde Kazım’da söylediğimiz gibi onunda performansı belirli bir standarta kavuşacaktır aksi taktirde sahada Deivid’den herhangi bir farkı göremiyoruz.Bir de birisi Andre’nin nasıl bek oynadığını açıklayan varsa beri gelsin.
Cristian,Emre ve Alex Fenerbahçe’nin oyun sisteminin en önemli taşları.Oyuncularında bunu özümsediklerini bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum.Tartışma konusu olan ise bu sorumluluğu taşıyıp taşıyamayacakları.Sahada kırmızı kart görene dek en çok mücadele eden ve fark yaratan oyuncu Emre idi.Çoğu pozisyonda arkadaşlarına dönerek ileri gelmelerini konusunda sert uyarılarda bulundu.Ve dakikalar ilerledikçe kaybetmeyi kabullenemeyen yapısına yorgunluk eklenince İtalya ve İngiltere’de oynayan en kariyerli Türk oyuncusu olarak kabul edebileceğimiz Emre profesyonellik kavramının yanından geçmeyecek şekilde oyundan atıldı.Evet,Emre bu işi çözmeli bu işin ayrı boyutu.Ancak Emre’ye kasıtlı yapılan sertliklerde çözülmeli diye düşünüyorum.Öyle ki Emre sahada ki herkesten daha diri ve daha aktif bunu da sertlikle yıldırmaya çalıştı Manisasporlular.Başardılar da…
Bir de üstünde Fenerbahçe formasını taşımasını hala sindiremeyip her hafta köşelerine Emre’yi taşıyanların bayram etmesi gerek diye düşünüyorum.Çok güzel bir şekilde hakemlerin bilinç altına empoze ettiniz Emre’nin hatasının kollanması gerektiğini.Başarmışsınız siz de…
Cristian alışılmış pas yüzdesini bugün tutturamasa da çok faydalı oynuyor,Emre’nin uyguladığı ‘’şok pres’’ denilen kavramı iyi uygulayan oyunculardan biri.Alan savunmasını gayet iyi beceriyor,eski takım arkadaşı Andre’den daha faydalı işler yaptı.
Guiza bildiğimiz Guiza.Gol harici hiçbirşey vermedi,hiçbir varyetede yer bulamadı kendisine.Ancak golünü attı işini yaptı denilebilir…Guiza gol attığı sürece problem yok düşüncesinin yavaş yavaş kafalara yerleştiği bir ortamda şunu belirtmek istiyorum ki kimi başarılar devamında gelecek başarısızlıkların temelini oluşturabilir.Fenerbahçe’nin transfer sezonu kapanmadan yedek oturduğunda sorun etmeyecek ancak her an 11 oynayabilecek kapasitede bir forvete ihtiyacı olduğu düşüncesindeyim.
Semih ve Mehmet oyunu hareketlendirdiler.Semih ekstra işler yapmaya çalıştı ve en nihayetinde alışagelmiş olanı yaptı Fenerbahçe’ye galibiyeti getirdi.
Alex mi?Onu bilerek en sona bıraktım.Süperstarlar en son sahne alırlar.Ayakları ile futbol topuna hayat veren bir ilizyonist o.Gerçek bir ilizyonist hemde.Öyle ki 85 dakika boyunca sahadakileri donduruyor,unutturuyor kendisini.Ancak en son sahneyi her zaman almasını biliyor.Rakip defans oyuncularının daldığı uyku en derin haline ulaştığında sahada Alex varken gözlerin çok hızlı kırpılmasının ve onun izinin kaybedilmemesin gerektiği anlatıyor herkese usulca. Büyük topçu Alex.
Fenerbahçe büyük takım olma farkı ile kazandı.Böyle galibiyetler psikolojiktir,yan toplarda geleneğini sürdüremeyen Daum son dakika golleri geleneğini yeniden oturtacak gibi.Ancak galibiyet kimi gerçekleri gölgememeli benim gözümde.Sıkıntılı savunma hattı atılan golden sonra geriye yaslanınca geçtiğimiz yıllarda görülmemiş bir olay gerçekleşti golü kalesinde gördü Fenerbahçe.Oysa Edu ile Lugano geriye yaslandığında İnter açamıyordu o kilidi önceden.Durum böyleyken Fenerbahçe’nin dengeli oyununun yanına tempo ilave etmesi de şart. Bu hususta çare olabilecek oyuncular gözümde Özer ve Mehmet Topuz’dur.Böylece baskın bir hücum gücü oluşturulup defanstaki sıkıntıların bir nebze önüne geçilebilir Galatasaray örneğinde olduğu gibi.Aksi taktirde Fenerbahçe ilk golü bulana kadar sıkıcı maçlar oynaması muhtemeldir.
Resim ise Fenerbahçe'nin özetidir.Gerçektende büyük topçu Alex.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder