Orhan Gülle röportajı
Beşiktaş'ın kaçırdığı yıldız!
Beşiktaş genç bir yeteneğini elinden kaçırdı. Son 4 yılını Beşiktaş alt yapısında geçiren ve amatör olmasına rağmen Ümit Milli Takım'da da forma giyen Orhan Gülle artık teknik direktörlüğünü Tolunay Kafkas'ın yaptığı Gaziantepspor'da. 8 ay içinde U-17, U-18, U-19 ve Ümit Milli Takım'da görev yaparak farklı bir rekora da imza atan Gülle, editörümüz Hilmi Sever'in sorularını yanıtladı ve çok çarıpcı açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz yıllarda İngiltere Premier Ligi takımları olan Aston Villa ve West Ham'dan da teklifler alan ancak bazı sorunlar nedeniyle transferi gerçekleşmeyen genç yıldız, Ocak ayında U-18 Milli Takım ile Rusya'da düzenlenen özel turnuvada en iyi orta saha oyuncusu seçilerek kalitesini ortaya koydu.
Beşiktaşlı yöneticilerin profesyonel yapmayı çok geç aklına getirdiği Gülle, geçtiğimiz aylarda takımdan ayrılma kararı aldı, bu kararından sonra genç oyuncuya 6 Süper Lig ve 3 Bank Asya takımından teklif geldi. Bu teklifler ve taraftarlardan da gelen baskılar sonrasında elindeki oyuncunun değerini anlayan siyah-beyazlı yönetim, Orhan'a takımda kalması için teklifte bulundu ancak artık çok geçti. Çünkü Orhan, Beşiktaş'tan ayrılma kararını vermiş ve profesyonel olarak futbol oynayacağı bir takıma gitmeyi kafasına koymuştu. Orhan kararından dönmeyerek genç oyunculara verdiği önemle dikkat çeken Tolunay Kafkas'ın yeni takımı Gaziantepspor'un teklifini kabul etti.
Fiziği ve topa hakimiyetiyle dikkat çeken Orhan, önümüzdeki yıllarda adından sıkça söz ettireceğe benziyor.
Şimdi bu röportajla sizleri başbaşa bırakıyoruz...
-Futbola nasıl başladın? Senden kısaca dinleyebilir miyiz?
"1992 Trabzon doğumluyum. 4 kardeşim. Futbola İstanbul'daki amatör takım Esenlerspor'da başladım ve 4 sene burada oynadım. Daha sonra Beşiktaş'ın izleme komitesideki isimleri beni takip ettikten sonra beğendiler ve antrenmanlara çağırdılar. Çıktığım antrenmanlarda beğenildim ve Beşiktaş lisansımı aldı. 14 yaşında Beşiktaş'ın yıldız takımına geçtim daha sonra 1,5 sene PAF takım ve geçtiğimiz sezon da A2 takım forması giydim. Şimdi Gaziantepspor'la anlaştım ve çok mutluyum."
-Tam olarak mevkiin ön libero mu?
"Genellikle ön libero oynuyorum ama aynı zamamda teknik de bir oyuncuyum. Bu nedenle tam mevkii mi orta sahanın ortası olarak söyleyebilirim."
XAVI VE INIESTA
-Öne çıkan özelliklerin neler?
"Fiziğimin iyi olduğunu tüm hocalarım söylüyor. Orta sahanın ortasında oynuyorum, teknik bir oyuncuyum, şutlarım iyidir, topu oyuna etkili sokabiliyorum, hava toplarında da iyiyim ve iki ayağımı da kullanabiliyorum. Çağdaş bir orta saha oyuncusunun sahip olması gereken özellikleri taşıdığımı düşünüyorum. Oyunun iki yönünü de rahat bir şekilde oynayabiliyorum. Yalnızca biraz ağır olduğumu ve çabuklaşmam gerektiğini biliyorum, bu eksikliğimi de çalışarak giderebilirim."
-Beğendiğin oyuncular kimler? Özellik olarak benzetildiğin bir isim var mı?
"Türkiye'de yok ama Barcelona forması giyen Xavi ve Iniesta'yı kendime örnek alıyorum. Fizik olarak Gerrard ve Lampard'a benzetiliyorum, ikisi arasında Gerrard'ı daha çok beğeniyorum. Ama dediğim gibi örnek aldığım isimler Xavi ve Iniesta."
ERTUĞRUL SAĞLAM VE MUSTAFA DENİZLİ FARKI...
-Beşiktaş alt yapısında gençlere ilgi ve alaka nasıl?
"İlk PAF Takıma çıktığım dönemde, Ertuğrul Hoca A Takımın başındaydı ve ilgi alaka son derece iyiydi. Ertuğrul Hoca oyuncu yeteneği ve çalışmasına bakmaksınız her 2 haftada bir 2 oyuncuyu A Takım ile antrenmanlara çıkartıp durumlarına bakıyordu. Bu bizleri çok teşvik ediyordu. Ertuğrul Hoca gidip, Mustafa Hoca takımın başına geldikten sonra alt yapıya ilgi tamamen kesildi diyebilirim. Her türlü başarıyı elde etmemize rağmen alt yapıya ilgi gösterilmedi. Bu kadar başarıya rağmen, hiçbir arkadaşımızın A Takıma yükselememesi biz genç oyuncuları umutsuzluğa itiyordu."
-Beşiktaş A Takımı ile antrenmanlara hiç çıktın mı?
"Ertuğrul Sağlam döneminde Necip Uysal A Takım'daydı, Rıdvan da Mustafa Denizli döneminde Karşıyaka'dan transfer olmuştu. Bu dönemde Ümit Milli Takım ile Akdeniz Oyunları'na Necip, Rıdvan ve A2 takımından yalnız ben çağırıldım. Ümit Milli Takım'dan döndükten sonra iki antrenmana çıkarıldıktan sonra, Necip ve Rıdvan A Takım'da kaldı, ben ise A2 takıma yine geri gönderildim."
-Sezon başında A2 takımının başında Sergen Yalçın vardı...
"Sergen Hoca ile aramız çok iyiydi. Seviyeli bir diyaloğumuz vardı. Teknik direktör olarak son derece başarılıydı. A2 Ligi'nde ilk yarıyı Galatasaray'ın 9, Fenerbahçe'nin 12 puan önünde lider olarak tamamladık ve daha sonra Sergen Hoca görevi bıraktı. Devre arasında A2 takımından hiçbir oyuncunun A Takıma çağırılmamış olması nedeniyle görevi bıraktığını biliyorum."
AMATÖR AMA ÜMİT MİLLİ TAKIM'DA...
-Alt yapının en öne çıkan isimlerinden biriydin. Beşiktaş'tan kopup Gaziantepspor'a transfer olmana neden olan süreç nasıl gelişti?
"Dört sene boyunca Milli Takımların çeşitli kademelerinde oynadım. Beşiktaş'ın her takımında da önemli başarılar yakaladık. Bir sene içinde Milli Takımımızın U-17 Dünya Kupası'nda görev aldım, daha sonra U-18 milli takımı formasını giydiğim Rusya'da düzenlenen özel turnuvada en iyi orta saha oyuncusu seçildim. Ardından U-19 Elit Turda oynadım ve son olarak da Avrupa Şampiyonası'nda Ümit Milli Takım forması giyerek ülkemi temsil ettim. Fakat bu gelişmeler olurken benim de Beşiktaş kulübünden beklentilerim vardı. Ama bu beklentilerime hiçbir şekilde cevap alamadım. Sürekli olarak profesyonel yapılacağım söylendi ancak ne bana ne de aileme somut bir teklif gelmedi."
-Beşiktaş'tan hiç mi teklif gelmedi?
"Takımdan ayrılacağım yönünde haberler çıkana kadar kimse beni aramadı. Haberler çıkıp, çeşitli çevrelerden kulübe baskı geldikten sonra beni aradılar. Sinan Vardar'ın yaptığı 'Orhan bizi muhattap almadı, telefonlarımızı açmadı' açıklaması ise gerçek değil. Haftanın 6 günü antrenman ve 1 gün de maç yapıyoruz. Benim, bir Beşiktaş yöneticisini muhattap almamam söz konusu olamaz. İsteselerdi benimle tesislerde bile görüşürlerdi. Beşiktaş'tan ayrılmaya karar verdikten sonra ise kulüpten teklif geldi.
Profesyonel olarak forma giyebileceğim bir kulübe gitmek istedim ve hür irademle bu kararımı aldım. Daha sonra bana yakın ilgi gösteren Serdar Adalı, Fahrettin Curoğlu ve Tuncay Yanık'a teşekkür ediyorum. Umarım bundan sonra genç arkadaşlarım benim yaşadığım umutsuz süreci yaşamazlar. Kalmak ve gitmek arasında çok zorlu bir süreç yaşadım. Ama söylediğim gibi başka kulüplerle görüşmeye başladıktan sonra Beşiktaş'tan bana teklif geldi ve artık çok geçti. Çünkü bazı şeyleri kafamda bitirmiştim."
"BEŞİKTAŞ TARAFTARINA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM"
-Beşiktaş taraftar forumlarında Orhan Gülle profesyonel yapılsın ve takımda kalsın diye kampanyalar düzenlendi. Beşiktaş Kulübe'ne de bu konuyla ilgili bir çok mail gönderildiğini biliyoruz. Bununla ilgili neler söylemek istersin?
"Beşiktaş taraftarının böyle ilgi göstermesi, bana sahip çıkması tabii ki beni gururlandırdı ve mutlu etti. Ancak taraftarın baskısıyla bir yere gelebileceğimi düşünmüyordum. Taraftarımıza tekrar çok teşekkür ediyorum. Bana özel mesajlar da gönderdiler ama onlara tekrar tekrar teşekkür ediyorum."
-Beşiktaş yönetimi ileride senin transferinden pişmanlık duyacak mıdır?
"Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Hedeflerimi gerçekleştirmek istiyorum, inşallah çok iyi yerlere gelirim. Beşiktaş pişmanlık duyar mı, duymaz mı? Bu onların bileceği iş. Ben bu saatten sonra artık önüme bakıyorum."
BU OLAY ÇOK KONUŞULUR...
-Takımdan ayrılma kararını açıkladıktan sonra Sinan Vardar'dan; 'Menajerler çete' olmuş diye bir açıklama da geldi...
"Bize kulüp tarafından herhangi bir menajerle anlaşmamamız söylendi. Ben de kendi planlarım ve düşüncelerim doğrultusunda herhangi bir menajerle anlaşmadım. Fakat yeni kongreden önce Beşiktaş yönetimindeki bir kişi beni aradı. Ben profesyonel lisansımı çıkarmak için aradığını düşünürken, bana bir menajer ismi verdi ve o menajerle anlaşmamı tavsiye etti. Kesinlikle tavsiye edilen menajerle görüşmedim. Bize hem menajer bulmayın diyorlar, hem de daha sonra birebir görüşmede menajer ismi öneriyorlar. Bu nasıl bir tezat anlamak mümkün değil. Bu yaşıma kadar tüm kararlarımı hür irademle aldım, etkilenmem söz konusu olamaz."
"WEST HAM VEYA ASTON VİLLA DA OLABİLİRDİ"
-Geçtiğimiz yıllarda Premier Lig takımları olan West Ham United ve Aston Villa'dan teklifler aldığını duyduk. Bu konunun ayrıntılarını senden alalım...
"Beşiktaş'a geldikten iki sezon sonra İngiltere'den ilk teklifimi aldım. O sene U-17 Milli Takımı ile Avrupa Şampiyonası'nda da forma giymiştim. Premier Lig takımlarından West Ham United'ın, Beşiktaş Kulubü'ne yazılı teklifi geldi. Ben de Londra'ya gittim. Bir hafta işlemler ve sağlık kontrolleri sürdü. Tüm işlemler tamamlandı ve ben transferin gerçekleşmesini beklerken, futbol dışı gelişmeler oldu. O sırada Mascherano ve Carlos Tevez transferlerindeki usulsüzlük nedeniyle West Ham'a transfer yasağı geldi. Bunun sonucunda da West Ham'a gerçekleşecek transferim olumsuz sonuçlandı. West Ham'ın rezerv takımı ile 6 gün, A Takımı ile de 1 gün antrenmanlara çıktım ve transferimin gerçekleşeceğini düşündüğüm için çok heyecanlanmıştım ama olmadı. Antrenmanda Behrami, Craig Bellamy ve Scott Parker gibi isimlerle tanıştım. Müthiş tesisleri vardı.
Bu olaydan tam 1 sene sonra Aston Villa'nın teklifi geldi. Bir kaç haftalık deneme süreci için beni İngiltere'ye çağırdılar. Yine kulüpten izin alarak İngiltere'ye gittim. Bu süreç biraz kısa oldu çünkü U-17 Avrupa Şampiyonası vardı ve kampa gitmem gerekti. Aston Villa ile 4-5 günlüğüne idmana çıktım, bir hafta sonra bir maçları vardı ve beni görmek istediklerini söylediler. O maça kampa gittiğim için çıkamadım ama yine de bir sorun olmadığını ve antrenmanlarda beni beğendiklerini anlattılar. Ancak yine futbol dışı problemler devreye girdi. İngiltere'de yasalar hayli sert, 18 yaşından küçük olduğum için oturma izni almam gerekti, bunlar hayli uzun süreçlerdi ve transferim bu nedenle gerçekleşmedi.
-Bu tekliflere rağmen Beşiktaş'ın seni profesyonel yapmayı düşünmemesi çok ilginç...
"Gel oğlum bize imzala, sen bizim oğlumuzsun dediler ama sonuçta ben profesyonel olarak bu işi düşünüyorum. Böyle sözlerle imza atacak biri değilim. Ciddi olarak bana ya da aileme hiçbir teklif yapmadılar. Burada ciddiyet derken anlatmak istediğim maddiyat değil tamamen samimiyettir."
-92 doğumlu bir oyuncusun, Ümit Milli Takım'da oynamak senin için ayrı bir gurur olsa gerek...
"Ümit Milli Takım'da oynamak gerçekten çok büyük gurur. Raşit Hocam bana güvendi ve takıma çağırdı. Ben de elimden geleni yaptım. Birlikte oynadığım futbolcuların çoğu Süper Lig'de takımlarında oynayan ve transfer piyasasında isimleri sürekli dolaşan oyuncular. Bu oyuncuların arasında oynamak da çok güzel. Gittiğim tüm maçlarda ilk 11'de sahaya çıktım ve 90 dakika boyunca sahada kaldım. Ortam çok güzeldi, A Takıma yalnızca bir basamak uzakta olmak da beni hırslandırıyor. Bu sıkıntılı süreçte en büyük desteği de milli takım hocalarımdan aldım, hepsine çok teşekkür ediyorum."
"PROFESYONEL OLMAK İÇİN ADETA BAĞIRIYORDUM"
-Bildiğim kadarıyla, Ümit Milli Takım'da birlikte oynadığın tüm oyuncular profesyonel. Ümit Milli Takım'da oynadığın maçlarda sürekli ilk 11'de oynadın. Peki Beşiktaş neden böyle bir genç yeteneği profesyonel yapmadı ve şimdi de elinden kaçırdı?
"Kendi açımdan hiçbir problem olduğunu düşünmüyorum. Oynadığım futbolla ve elde ettiğim başarılarla profesyonel olmak için tabiri caizse bağırıyordum. Nedense hiçbir şekilde ilgi ve alaka olmadı."
-Beşiktaş alt yapısında senin gibi düşünen ve ayrılmak isteyen oyuncular var mı?
"Neredeyse hepsi diyebilirim."
-Beşiktaş'ta yakın zamanda A2 takımdan bazı oyuncuların profesyonel yapıldığı haberleri geldi...
"Benimle ilgili olaylar ortaya çıkınca ve ben de ayrılmaya karar verince bir çok oyuncu ile sözleşme yapıldı. Yani bu bir tesadüf olmasa gerek. Yapılması gereken hala çok önemli oyuncular var."
"TEDAVİMİ MİLLİ TAKIM DOKTORLARI YAPTI"
-Kim bu oyuncular?
"En önemli isim Furkan Şeker. U-18'in Milli Takımı'nın da aynı zamanda kaptanı. Ömer Karancı da profesyonel yapılmadı. Oğuz Ceylan, Sercan Hacıoğlu ve Samet Bülbül de şu an için amatör olarak devam ediyorlar."
-Beşiktaş'ta bulunduğun süre zarfında seni en çok üzen olay neydi?
"Tabii ki profesyonel yapılmamama üzülüyordum ancak bir olay daha var. Beşiktaş'ta oynarken bir adale sakatlığı geçirdim. Tedavim milli takımımızın doktorları tarafından yapıldı. Beşiktaş bu zor günlerimde benimle ilgilenmedi."
"KENDİME GÜVENİM TAM"
-A2 Ligi'nde çok başarılı oldun, Ümit Milli Takım'da da oynadın. Gaziantepspor'da ilk 11'in değişmez ismi olabileceğini düşünüyor musun?
"Evet kesinlikle düşünüyorum. Kendime güvenim tam. İnşallah Gaziantepspor ilk 11'inin değişmez ismi olurum."
-Tolunay Kafkas'ın bu transferdeki etkisi nedir?
"Tolunay Hoca, beni 1 yıldır takip ediyor ve ilgi gösteriyor. Kayserispor'dayken de teklif yapmıştı. Tabii ki ben de bu ilgi ve alakaya kayıtsız kalamazdım. Tolunay Hoca, Türkiye'de genç oyunculara şans veren ve onlara güvenen nadir isimlerden biri. Bunun da futbol yaşantıma çok büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum."
-G.Antepspor önemli transferlere imza attı ve Tolunay Kafkas gibi bir ismi de takımın başına getirdi. Sana göre Gaziantepspor bu sezon ligde neler yapabilir?
"G.Antepspor'un hedefleri gerçekten yüksek, bunu da en başta takımın başına Tolunay Kafkas'ı getirerek gösterdi. G.Antepspor, Anadolu'nun en önde gelen takımlarından bir tanesi ve iyi bir çalışma ile Avrupa hedefimizi de gerçekleştireceğimize inanıyorum."
EN BÜYÜK ETKEN TOLUNAY KAFKAS
-Tolunay Kafkas ile birebir görüşmelerinde sana neler söyledi?
"Birebir görüşmelerimiz çok sıcak bir ortamda geçti. Kendisinin genç oyuncular verdiği önemi biliyordum, Kayserispor'da bir çok genç oyuncuya şans verdi. Gaziantepspor'a transferimde en büyük etken Tolunay Hoca'ydı. Hocamız birebir görüşmelerimizde, beni takımda oynatmayı düşündüğünü, çalışana hakkını vereceğini söyledi. Bu konuşmaları bana büyük moral ve güven verdi. Bu da çok önemliydi."
-Bundan sonraki hedeflerin neler?
"Öncelikle Gaziantepspor forması ile Süper Lig'de top koşturmak. Ümit Milli Takım'da da forma giymeye devam edip kısa bir sure sonra da herkesin hayali olan A Milli Takım'a girmek istiyorum. Ve Türkiye'de kendimi ispatladıktan sonra Avrupa'da top koşturmak istiyorum."
-Avrupa'da oynamak istediğin takım hangisi?
"Belki şimdi bir hayal gibi gözüküyor ama Barcelona."
Röportaj: Hilmi SEVER
Alıntıdır.
Orhan Gülle'nin federasyonda lisansının hala Beşiktaş'ta olduğu gözükmesine rağmen bu röportaj ve kısa bir araştırma sonrasında anlaşılacağı gibi Gaziantepspor'a gitmiş kendisi. Federasyonun sitesinden sorumlu olanları tebrik etmek gerek. Zira Gaziantep resmi sitesinden açıklamış bile transferi...Bende bu sebeple kısaca Orhan Gülle nedir, ne değildir yazısı yazma gereksinimi hissettim. Zira Beşiktaş'ın büyük bir yanlış yaptığı düşüncesindeyim.
Orhan Gülle'yi alt yaş Milli Takımlarda sayısız kez izledim. Ancak canlı olarak sadece Fenerbahçe-Beşiktaş A2 maçında izleme olanağı buldum. Bu maçtan sonra kendisine dair şöyle bir not düşmüşüm;
Yine Orhan Gülle her hareketi ile '' Ben buradayım '' diye bağıran oyunculardan biri. Çok modern bir orta saha oyuncusu , Abdülkadir , Orhan Gülle ve Necip gibi oyuncuları görmek gerçekten heyecan verici. Lassana tarzı ofansif ve defansif meziyetlerle donatılmış durumda ki fiziğide üstyapı için umut veriyor. Ancak o saç stilini değiştirmesi şart.
Link;
Bunlar haricinde Orhan'dan bahsedecek olursak... Kendisi yaşına göre muhteşem sayılabilecek fiziği, ortalamanın üzerinde top tekniği, mücadelesi ve en önemlisi oyunu iki yönüyle oynayabilme becerisi ile çok önemli bir genç yetenek. İzlediğiniz maçlarda sizin ona dikkat etmeniz gerekmiyor, zira attığı uzun toplarla, ikili mücadelelerdeki başarısı ile, uzaktan denediği şutlarla o sizin dikkatinizi kendisine çekmeyi başarıyor. Gaziantepspor-Beşiktaş ilişkisi ziyadesiyle karışık bir ilişki ancak Orhan'ın açıklamalarına bakarsak bu transferin olağan bir transfer süreci nihayetinde gerçekleşmediği anlaşılıyor. Bu sebeple sevgili Yıldırım Demirören'in üç sene sonra milyon eurolar vererek almaya çalışacağı oyuncudur kendisi.
Orhan Gülle'den bahsederken iki tanede dipnot vermek istiyorum. Birincisi kendisi fanatik derecede Trabzonsporlu. Bu sebeple Gaziantepspor'dan sonra Trabzonspor'da görebileceğimizi düşünüyorum kendisini. İkinci söyleyeceğim şey yaşı ile ilgili zira kendisinin yaşı hususunda bir karışıklık olduğu konuşuluyor. 90 lı olduğuna dair söylentiler hiç te az değil. Ancak yaşı ne olursa olsun bu oyuncu hele bonservissizse alınırdı. Nitekim Tolunay hoca kaçırmamış. Umarım gelişimini sürdürür. Zira bu saf yeteneklerine her sene az biraz maç tecrübesi koysa dahi ilerleyen zamanlarda adından söz ettirecek kaliteye sahip bir oyuncu ...
Buradan da Federasyon'un dergisine yaptığı açıklamalara erişebilirsiniz. İyi okumalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder