Kısaca oyundan bahsetmek gerekirse Beşiktaş'ın daha takım gibi oynadığını söylemek yanlış olmaz. Oyuncular belli bir sistem doğrultusunda hareket ediyorlarmış hissi veriyorlar izleyenlere. Beklerin gideceği yer ve zaman, stoperlerin oyuna katılımı herşey kontrol altında gibiydi. Dolayısı ile daha baskındılar Fenerbahçe'ye göre. Ancak bunda Fenerbahçe'nin sahaya anlaşılmaz bir saha tertibi ve yeri değişmiş oyuncularla çıkması da etkendi. Sol açık İlyas sol bek, sol bek Devrimcan stoper, stoper Hasan ön libero çıkmıştı maça. Ömer Kandemir Okan ile değişmeli olarak sağ kanadı savunuyor, Zeki ise stoper oynuyordu. Ancak benim dikkatimi en çok Hasan'ın ön libero oynaması çekmişti. Fenerbahçe'nin ortasahada üstünlüğü ele alamamasının ve üretken olamamasının sebebinin bu olduğunu düşünüyordum ki Hasan'ı ön liberoda gördüğümde yaşadığım şaşkınlık maç sonunda Aykut Kocaman'ın direktifi doğrultusunda orada oynatıldığı bilgisini almam ile kayboldu. Daha önceden Aykut Hoca'nın Hasan'ı çok beğendiği bilgisini almıştım, böylece bu da teyit edildi gözümde.Hoca Hasan'a farklı özellikler kazandırmak istiyor sanırım.
Devre arasında sahaya ısınan oyuncular çıktığında gözler direkt Muhammed Demirci'ye çevrildi. İsmi basına düştüğü zaman çok ufak tefek görmemizden sebep iyi bir fiziğe sahip olamayacağını düşündüğümüz Muhammed'in fiziğinin düşündüklerimizle uzaktan yakından alakası yoktu. Son derece sağlam duran ve daha da geliştirilebir bir fiziği var. Boyu 1,70 lere gelmiş gibi. Isınırken küçük çaplı bir show sundu izleyenlere, biz de oyuna girmesini bekler olduk. O an Erdal'a Muhammed'i sorup Recep Niyaz ile karşılaştırma yapmasını istediğimde Muhammed'in çok iyi olduğunu ancak Recep'in ondan daha iyi olduğunu düşündüğünü söyledi. Ve ''Recep'in ayağından top alamıyoruz, daha iyi olur muhtemelen '' diye ekledi. Açıkçası ben gerek ısınırken gerek ise oyunda kaldığı beş dakika içerisinde gösterdiklerinden çok etkilendiğim Muhammed'in vadettiklerinden fazlasını vadeden bir oyuncuyu hayal edemiyorum. Top oynamak için yaratılmış bu çocuk. Top ayağında iken çok büyük keyif veriyor. Milli takımda beraber oynarlar artık Recep ile...
Maçta yaşadığım bir başka şaşkınlık Beykan'ın silik performansı idi. Yaşına göre muhtemelen 1,90 civarı olan Atınç ile çok iyi mücadele etti ancak çok istekli ve etkili olan Berk Elitez'e yeterli desteği veremedi. İstediklerini yapamayınca da oyundan çok çabuk düştü ki ortaokuldan beden öğretmenim olan ve aynı zamanda Beykan'ın da hocalığını yapmış U 17 antrenörü Semih Özü motive etmeye çalıştı kendisini. Ama genel olarak bekleneni vermekten uzaktı.
Berk'in boyu 1,81 olarak yazılmış resmi siteye ama hava topuna çıktığında 1,90 oluyor gibi. İnanılmaz bir zamanlama ve sıçrama özelliğine sahip. Babası da bu özelliğinin farkında olduğundan her hava topunda '' Bak nasıl alacak şimdi... '' diyordu.Tekrardan hava topu aldığı adamın 1,90 civarı olduğunu belirtmekte fayda var.
Maç sonunda kısa bir sohbet yapma imkanı bulduğum Enis Gül yine standart performansı ile oynadı. Her maç aynı oynayan, istikrarlı ve her takıma lazım bir oyuncu Enis. Ben hala neden A takıma düşünülmediğini merak ediyorum. Bana kalırsa herhangi bir sebebi yok ancak garip işler. Belki bir yaş daha küçük olan ve topla biraz daha iyi olan Berkay düşünülüyordur, bilinmez. Bence ikisi de potansiyelli ve iyi oyuncular.
Okan Alkan'ı top ayağında iken izlemek çok keyifli. Ama buraya maç temposu ve tecrübesini arttırsın diye gönderildiğini unutmadan oynamalı diye düşünüyorum. Çok yetenekli ve hızlı bir oyuncu olabilirsin ama iyi oyuncu yanındakileri de daha fazla sokmalı oyuna. Her aldığı topla üç adamı bağlamaya çalışan Okan'a bu kademe pek fazla birşey katmıyor. Seneye kadroda daha sık kullanılan oyunculardan olmayacaksa kiralanmasında fayda var.
Beşiktaş'ın ortasahasının ortasındaki Cumali, forvette oynayan 9 numara ve oyuna sonradan giren 13 numara iyi oyuncular. ( TFF sağolsun isimleri yazamıyoruz şuan) Gelecekte isimlerini duyabiliriz.
Maçtan sonra Baroni ve Spahija ile selamlaşmak, kapıdan çıkarken bir anda Gökay İravul ile karşılaşmak ise aklımda kalan son detaylar. Unutmadan bir de maç bitiminde soyunma odasından çıkıp arkadaşlarının yanına doğru koşar adımlarla ilerleyen Berk'i görünce selam veren, sonrasında ise Berk'in dedikodusunu yapıp ahlar vahlar içinde antreman salonlarına yürüyen altyapıdaki bayan(tahminen) basketbolcularımız da var tabi. Sene sonunda kendisine büyük ihtimal ile yer açılacak olan Berk A takımda daha fazla şans bulmaya başladığında, sahadaki golcü kimliğini saha dışına da taşır gibi.
1 yorum:
aslında ben Berk Elitez'in bu sene bazı maçlarda denenmesini isterdim...özellikle açık savunma ile oynayan takımlara karşı başarılı olabilecğini düşünüyorum... bir de Hasan Erbey'in geriden oyun kurma özelliği var mı acaba yani teknik yönü nasıl?ayrıca bir de bir bilgi paylaşayım:Hasan daha önce bir defa resmi maç oynadı.gençlerbirliği ile yaptığımız Kupa maçıydı.son dakikalarda oyuna girmiş ve defansif ortasaha oynamıştı...
Yorum Gönder