Stoch'un daha etkili kullanılması gerektiğini savunan birisi olarak maça Stoch ile başlanmamasını yadırgamadım. Zira burada sürekli olarak kimi oyuncuların yedek klubesinden gelerek hamle üstünlüğü verdiğinden bahsediyorum. Semih bu kategorideki oyuncuların kralı, Stoch'ta ''Semih etkisi'' yapmaya çok yakın. Şampiyonluk kazanıldığı taktirde 30 sene sonra dahi adı hatırlanacak oyunculardan olacak. Yalnız burada iki oyuncu arasında şöyle bir fark var; Semih hiçbir zaman 11 oyuncusu olacak fiziksel özellliklere sahip olmadı. Ayrıca oyun karakteri itibari ile baskı kuran takımın yıprattığı takıma karşı gol silahı olarak oynaması onun performansını %100 arttırıyor. Kapalı ve sert başlayan savunmalara karşı baskı yapacak, stoperlerle boğuşacak bir yapısı yok. Yapsa da Niang'a göre çok etkisiz olduğu ortada. Stoch ise tam tersi, ister maça başla istersen sonradan oyuna al. Sonradan gelip katkı vermek zordur, rakip fizik olarak senden daha kötü durumdadır ancak psikolojik olarak daha iyidir, daha konsantredir oyuna. Kendisini gerek fiziksel gerek zihinsel açıdan hazır tutan Stoch bu bakımdan çok kıymetli katkılarda bulunuyor. Tebrik etmek gerekiyor kendisini.
Maçın uzun uzadıya yazılacak bir tarafı yok. Daha doğrusu bu maç için taktik yazı yazmak maçın ''özel''lliğine ters. Şampiyonluk yolunda gidiyorsun, küme düşmeme ihtimali düşme ihtimalinden beş misli fazla bir takım seni yere seriyor. Sonra enfes bir şut çıkıyor Emre'nin ayağından. Ama bir türlü oyun hakimiyetini eline alamıyorsun, dolayısı ile skor hakimiyetini iki farklı rakibine veriyorsun. Sonra hala '' acemi '' bir stoper olan Ediz saçma sapan bir penaltıya sebebiyet veriyor. Alex 1,70 boyuyla yine üç tane stoper arasından enfes bir kafa vuruşu yapıyor. Ve kıyamet alameti: Daniel Guiza enfes bir gol ile seni öne geçiriyor. Bundan Alex ve Guiza'nın ana karakterler olduğu güzel bir hikaye olur ama sezon sonunu beklemek gerekiyor. Tarih kazananları yazar...
Her maç sonrası Aykut Kocaman'a bir paragraf ayırdığım için bu seferlikte hakkında iki kelam etmem gerekiyor. Maça çıkan 11 anlaşılabilir bir 11. Caner verilen görevi yapmaya çalışan, sol önde oynadığında gerçek performansına yaklaşan bir oyuncu ki oyunun karakterini analiz etme safhasında oyunu tutmak ve önde baskı kurmak adına tartışmaya çok açık bir tercih değil bana kalırsa. Ancak bana kalırsa Stoch'u oyuna sokmakta yine geç kalındı. Galatasaray ve Gaziantep maçlarında da aynı hata yapılmıştı, bu sefer bedelinin çok ağır olacağını düşünüyordum ki Stoch kısa sürede çok fazla fark yarattı yine. Kazanan haklıdır. Guiza oyuna girerken maçın en kötü, hatta rezalet ismi Semih'in sahada kalması ise belkide sezonun hareketidir. Zira Semih'i kenara aldığın andan itibaren yenilecek bir golde yapabileceğin forveti ikileme hamlen kalmazdı. O Semih enfes bir top atınca sahada kalması seni hamlelerini de taçlandırıyor tabi. Sonrasında Özer-Semih değişikliğinin altına da imzamı atarım.
Fenerbahçe bana kalırsa böyle kritik bir haftada oynamaması gereken bir oyun ortaya koydu ama şans melekleri Guiza'nın geçen sezon Bursaspor maçında döktüğü gözyaşlarını hatırlamış olacak ki onunla beraber tekrar sahaya girdiler. Psikolojik olarak ağır bir darbedir bu rakibe, şimdi mikrofonlarımız Trabzon'da, Avni Aker'de. Gözler Fenerbahçe'ye karşı sahada ölmeye çıkan Gaziantepspor futbol takımı futbolcularında....
3 yorum:
abi yobo ile uche'yi karşılaştırırmısın yani yobo hızlı çevik soğukkanlı ve iyi bir tekniği olan stoper oyuncusu bu özellikler bakımından uche nasıldı acaba
abi bir de çok klişe olacak ama alex mi hagi mi diyeceğim sana :))
Yobo iyi oyuncu ancak ben Uche'ye olan gönül bağı sebebiyle Yobo'nun karşısında tartıya koyamam Uche'yi :)
Hagi mi Alex mi?
Tüm taraftarlığımı bir kenara koyarak samimi bir şekilde cevap veriyorum;
ALEX.
Yorum Gönder