8 Ocak 2011 Cumartesi

8 Ocak 2011- Fenerbahçe-Kartalspor U18 Müsabakası


Uzun zamandır Fenerbahçe'nin u18 takımını izlemeyi düşünüyordum. Gerek bu takım hakkında yapılan yorumlar gerek Recep Niyaz hakkında söylenenler maça gitmeden bir beklentiye girmeme sebep olmuştu. Bu sebeple başta Recep Niyaz olmak üzere dikkatli bir şekilde izlemeye çalıştım takımı.

Maç başlamadan 45 dakika kadar önce Dereağzı'ndaydım. Geçtiğimiz sene izlediğim A2 maçlarının hemen hemen hepsinde beraber olduğum sevgili abim ile U18 takımı ve diğer yaş grupları üzerine keyifli bir sohbete başladık. Ara sıra Kartalspor'un ısınma hareketlerindeki ciddiyetleri dikkatimi çekti. Sonra döndüm bir de benim futbol oynadığım zamanlardaki ısınmaları düşündüm. İşte aradaki büyük fark Kartalspor'un ligdeki konumunu ortaya çıkartıyor, çıkartıyormuş. Kartalspor'a böyle bir gelecek hazırlayan hocaları tebrik etmek gerekiyor.

Maçın ilk yarısında tek pozisyonu Fenerbahçe'nin solbek oyuncusunun hatası ile Fenerbahçe kalesinin üst direğinde patlayan toptu. Mücadele açısındana yüksek kalitede, üretkenlik açısından kısır bir ilk yarının sonrasında oyun kırmızı kart ve gol kokmaya başladı.




2005 yılında Kartalspor'dan Fenerbahçe'ye transfer olan Ali Civan Düzova, Recep Niyaz ve Mehmet Topçu'nun sürekli yer değiştirerek oynadığı Fenerbahçe'de gol Mehmet Topçu'dan geldi. Bu dakikaya kadar üstteki resimdeki ''Aliş'' lakaplı Ali Civan oyunun genelinde çok istekli ve zaman zaman üretken bir performans sergiledi. O ve diğerleri hakkında kesin bir yargıya tek maçta varmak biraz insafsızlık olur ancak gerek Ali gerek Recep gerek Mehmet sahada diğerlerinden rahatça ayrılıyor. Özellikle çoğu topun Ali Civan ile buluşması onun takımda dominant bir durumda olduğunu düşündürdü bana. Yetenekli ve hızlı olmasının yanında yeri geldiğinde tek top oynama çabası ilk maçta pozitif bir not düşmeme sebep oldu.














Recep Niyaz hakkında bir maç izlemiş olsam da şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki kafası diğer oyunculardan daha farklı ve hızlı çalışıyor kendisinin. Kısa mesefade bileklerine hakim, seri ve ''pırpır'' olması bir yana basit oynama çabası ve pas verdiği zaman sürekli boşa çıkması diğer oyunculardan ayrılan en belirgin özellikleri olarak gözüme çarptı. Daha etkileyici olan ise şu ki bu yaşlarda oyuncular genel olarak attığı çalımı tribüne atarlar ya da rakibi geçmiş olmak için. Fakat Recep'in çalım attığı yerler ve çalım attıktan sonraki hareketleri attığı çalımı sonuca gitmek, atağı hızlı geliştirmek amacı ile attığını düşündürdü bana. Zira çalımın gerekmediği yerlerde sürekli tek ve kısa pas tercihi kullandı Recep ki dediğim gibi bu bana farklı ve özel gelen bir özellik. Çok beğendim kendisini...

Mehmet Topçu'yu A2 takımında da izliyip buraya not düştüğüm için onda '' ne yapar bu oyuncu '' sorusunun değil de '' neleri değiştirmiş, geliştirmiş?'' sorunun cevabını aradım. Bir kere kendi yaş grubu olduğu için çok daha rahat. Topu istediği gibi kullanıyor. Onun haricinde zaten klasik inceci, teknik bir solak oyuncu Mehmet.


Maç çok sert geçtiğinden yer yer sakatlıklar oldu. Bu denli sert geçen bir mücadelede genç oyuncuların sinirlerine hakim olmasının sevindirici olduğunu düşünürken maç sonunda maç kenarındaki abilerinin(?) etkisiyle bir Kartalspor'lu oyuncunun Fenerbahçe'nin sağbekinin üstüne yürüyüp ortamı germesi sevincimi yarıda bıraktı. Fenerbahçe'li oyuncularda maçtaki gerginlik ve sertlikten çok fazla beslenmiş olacaklar ki gerek golde gerek maç bitiminde güzel bir coşku yaşadılar.

Kısacası bu takım bana keyif verdi, gerek mücadeleleri gerek bireysel performansları oldukça ilgimi çekti. Bundan sonra fırsat buldukça A2 takımının yanında bu takımıda ele almaya devam edeceğim.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

U18 macını tvden izledim..recep niyaz mutlaka fızıgını gelıstırmelı daha guclu olmalı..ortasahada sanırım samet dıye bırı vardı bence ıyı oyuncu..bır de ıskender vardı sanırım defansta oynadı bence gelecek vaad eden oyuncu..

Adsız dedi ki...

recep niyaz antalya kampına götürülecekmiş:)

Related Posts with Thumbnails