26 Eylül 2010 Pazar

Benzer Kadınlar

Globoesporte de gördüğüm garip bir benzerlik postunu paylaşmak istedim.

Büyük Arsene ingiliz tv yıldızı Blanche Hunt'a benzetilmiş ki bence de çok benziyorlar.

Pavlu ise çok benzemiyor Diaz'a(Benzemez kimse sana)

Lucas ise tenisçi Navratilova'nın oğlu gibi daha çok fakat Aquliani kesin olarak Penelope'nin kardeşi cidden çok benziyormuş diye bu postu bağlayalım.

Takım kötü, işler yoğun, futbola olan ilgimizde azalma var bari böyle post atarak arayı açmayalım.




23 Eylül 2010 Perşembe

Biraz da İcraat...

Efsane kontenjanından(?) sebep yönetmeyi düşünmediğini söylediği takımın başına nasıl geçtiğini, belli bir ederi olan ,İspanya'da gol kralı olan oyuncuyu yaptığı açıklamalarla nasıl değersizleştirdiğini, Daum zamanında kimi oyuncularla olan yakın ilişkilerinin buralarda olmasına sebep olduğu iddaalarını konuşmamaya özen gösterdim Aykut Kocaman adına. Zira benim gözümde altın kadar değerli olsa da daha önce kriz anında harcanan Hagi,Bülent,Rıza gibi isimlerin yaşadıklarını hatırlayınca yöneticiler nazarında bozuk paradan farksız olduğunu, zor zamanda taraftarın gazını almak için sahnelenen ucuz bir tiyatro olduğunu gördüğümden bir de biz ilk andan başlamayalım dedim. Ersun'un Gençlerbirliği, Ertuğrul'un Kayseri ve Bursa gibi referansları olmasına karşın hayatının hiçbir bölümünde teknik direktör olarak kayda değer bir başarı kazanmamış hocamızın yapacaklarını gözlemleyeyim, mümkün olduğunca pozitif taraflarını yazmaya gayret edeyim düşüncesindeydim. Ancak ta en başından itibaren , benim gibi ; kendisinin yanlış tercih olduğunu düşünenlerin dahi olumlu tarafını görmeye çalıştığı Aykut Kocaman, basında kimseye gösterilmeyen saygıyı gören Kocaman, malesef ki endişelerimi haklı çıkartıyor.

Bir takımın antrenörü olsanız, yabancı sınırı olan bir ülkeden 5/6 milyon vermeye razı olduğunuz oyuncu hakkında kendi antrenörü atıp tutarken sergileyeceğiniz tutum, izleyeceğiniz transfer politikası ne olurdu?

Antrenörlük anlamında ciddi eksiklikleri olan Aykut Kocaman'ın Guiza konusundaki tavırları onun yöneticilik anlamındaki meziyetlerini sorgulamama sebep olmuştu. Akabinde yeni nesil Fenerbahçe taraftarının efsanesi Alex'i tabir-i caizse itin götüne sokması durumu yaşandı. Onla geçen senelerde kaybedilen şampiyonluklardan da vurdu, topa ayak uzatmamasından da...

Halbuki kimseye verilmemiş güç ona verilmişti. Bu sebeple yapacağı şey ise çok basitti. Takımda böylesine saygı gören bir oyuncuyu, basın ve takım önünde bu derece hedef alıp onun ve takımın olağan performansı sergilemesi düşünülemezdi. Ki olmadı da...

Sonrasında Kazım olayı patladı. Geçen sezon Daum'un antrenörlük meziyetleri sayesinde ligin ilk 10 haftasına beklenmeyen bir çıkışla damga vuran Kazım'ı devre arasında yollatması sinirini almamış olacak ki ilk gördüğü kırmızı karttan sonra kameralar önünde '' Gereğini yapacağız...'' diyerek herhangi bir taraftardan farkı olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Taraftar stadta Aykut Kocaman Samandıra'da bir güzel yediler Kazım ile Guiza'yı. Israrla kanat isteyen hocanın elindeki en verimli kanat oyuncusunu yollatması hakkında daha uzun yazılabilir ve hatta ciddi iddaalar da ortaya koyulabilinir ya neyse artık...

Sadece olayın idari kısmında sınıfta kalmadı Aykut Kocaman. Takımın ligde bulunduğu sırayı bilmeden yazıyorum bu yazıyı ; zira zerre umrumda değil. Ben bana vadedilen ile gözlerimle gördüklerim arasındaki farklardan bahsetmek istiyorum. Mesela bu takımın ilk hazırlık maçından beridir futbolunda bir gram değişiklik olmamasından. Veya takımın ciddi saha parselizasyonu sorunu yaşamasından. 10 tane ciddi sayılabilecek maçtan sonra hala Mehmet sahada başı kesik tavuk gibi. Hala hızlı oynayacağız, rakip yarısahada takılacağız diyen antrenörün takımının ortasahası ile defansın arasında oynayan oyuncu yıldız oluyor. Neden mi? Çünkü orası bomboşta ondan. Garip şekilde Alex varken de Cris ile Emre dikine diziliyorlar, Alex yokken de. İşin daha garibi Selçuk oynadığında o da birisi ile arka arkaya diziliyor sahada. Önde kalabalık bir oyuncu kümesi olmasına rağmen iki pasta rakip ortasahayı geçiyor hala.

Bunun yanında içeride-dışarıda galip ya da mağlupken çıkacak olan oyuncuda belli, girecek olan oyuncuda. Forvet arkası çıkıyor mağlupken bile Selçuk giriyor. Defans çıkıyor Selçuk oraya geçiyor. (Kayseri maçındaki rezaletten bahsetmeyeceğim bile...)Ortasaha çıkınca Allah'ın emri zaten... Süperman gibi çıkan kim ve hangi mevkiden olursa olsun giren Selçuk Şahin. Ve skor ne olursa olsun...

Ve bakıyorum Aykut Kocaman çıkmış yine birşeyler anlatıyor. Barcelona'dan yola çıkarak yaptığın benzetmelerde Barcelona'ya benzeyen birsürü takım sayarım ama bir tanesi Fenerbahçe olmaz. Sürekli birşeyler anlatılıyor söyleniyor ancak; birazda icraat... Kimse bu güce sahip olmadı, değerini bilmek gerek. Tez zamanda...

22 Eylül 2010 Çarşamba

http://www.adikonamaz.com/forum/attachments/f2/1573d1285068318-futbol_cafe-g2009jpg

Geçen sene fene bağlamıştı Messi Çek arkadaşı. Onun karşılığı olsa gerek... Eh Ujfalusi'nin geçmiş senelerini bildiğimden pek garip gelmedi. Ne kadar gördüğü kırmızı kart sayısının az olduğundan bahsedilse de garip değil, futbol bu. Türkiye'de de Servet Alex'ten az kartla tamamlıyor sezonları mesela...

14 Eylül 2010 Salı

Enteresan İşler

12 Dev Adamın başarısı bu bünyeyi ne derece gururlandırdıysa, maçları ne derece heyecanlandırdıysa şuan ortalarda dolanan spekülasyonlar da o derece rahatsız etmeye başladı. Her maç sonrası çocuk gibi sevinmeleri ile güldüğümüz Dev Adamlara verileceği söylenen primler inanılmaz boyutlarda. Ortada çok uzun süre elde edilemeyecek bir başarı olduğu aşikar. Bu oyuncuların önemli bir kısmının çok yoğun bir sezon sonunda Milli Formalarına sahip çıkmaları takdire şayan. Ancak ortada dönen rakamlar gerçekten dudak uçuklatacak cinsten...

Hadi diyelim bu ülkenin tanıtımını o oyunculara verilecek toplam para ile bu denli iyi yapamazdık. Hadi diyelim ortada bir emek var, tekrarlanması zor bir başarı var. Ama Ay Yıldızlı formayı taşıyan kaptanın her maç sonrasında '' Maddi - Manevi '' diye söze girmesine ne demeli ?

Deniliyor ki Hidayet o parayı arkadaşları için istedi. Yahu Hidayet Türkoğlu değil mi üç yüz bin dolar fazla para kazanmak için Toronto'yu seçip bir senesini heba eden? Sonrasında ise para için tercih etmedim diyebilecek kadar enteresan olaylara imza atan...

Her olağanüstü başarının bir ödülü vardır. Bu ödül hem başkalarını teşvik eder, hem başarıyı takdir eder. Peki siz söyleyin ülkemizde hiç ilgi alaka olmayan bir spor branşında başarı elde eden Nevin Yanıt'a ne kadar ödül verildiğini... Siz söyleyin Galatasaray Tekerlekli basketbol takımına bu devletin ne kadar ödülü layık gördüğünü... Tekerlekli sandalyeler üstünde formasını, armasını terletenlere bu devlet kelle başı 1,5 trilyon+400 cumhuriyet altını+Ağaoğlu'ndan bir ev verdi mi, siz söyleyin. Bu sporcular temsil etmediler mi ülkeyi? Basketbol daha fazla ilgi çekiyor , daha büyük bir tanıtım oldu diye mi aradaki fark? Merak etmeyin, ülkemizde sallanmasa da atletizmde büyük bir tanıtımdır. Hele tarihinde hep en arkalarda kalmış bir ülkeyi bir sporcunun en üst basamağa taşıması en büyük tanıtımdır. Peki Tekerlekli sandalyeleri ile hayata tutunmuş sporculara böyle büyük ödüller verilmemesi bir sebebe bağlanmış olsun. İstanbul'da yaşadığım halde hiçbir zaman göremediğim engellilere yönelik , onların yaşamlarını kolaylaştıracak yenilikler nerede?

Gençlik Spor Müdürlüğü onaylı olan, çeşitli sporlara olan ilgiyle doğru orantılı olarak hazırlanmış bir ödül listesi vardır. Ve o listeye göre Basketbolcularımızın alması gereken ödül miktarı 400 er altından ibarettir. Hadi bu olağanüstü başarıdan sonra extrası olsun. Ama 1,5 trilyon rakamını ülke şartları itibari ile benim aklım almıyor. Ve başarılara verilecek ödüller ortada iken bu ayrıcalık neden, nasıl tanınıyor bunu da anlamış değilim.

Gözüm yok Hidayet'in kazandığı parada. Her maçtan sonra çıkıp '' Maddi-Manevi '' diye söze girsede bana yaşattığı gururun tarifi yok. Şaşırmışlığım bazı kesime tanınan ayrıcalıklara...Ve mevcut tablonun düşündürdüklerine... Şehit düşen askeri böyle çıkar ilişkileri ile aynı postta anıp değersizleştirmek onlara yapılacak en büyük hakaret olsa gerek... Eh bize o şehit askerlerin ailelerinin , yetim kalmış çocuklarının, dul kalmış eşlerinin hayatlarını konu etmeyelim bu mesaja. Bekleyelim, ihtiyacı olanlar bu parayı alacaklar ama ihtiyacı olmayan Hidayet ne yapacak... Ve daha nicesi...

Şimdilik helal olsun diyelim veya...

12 Eylül 2010 Pazar

Merhaba, Ben Türk!


Türkiye-Sırbistan
Avrupa şampiyonasında gelen son dakika gollerinden sonra son saniyede gelen final... Türk işi... İşimizi hep sona bırakırız derim,arkadaşlar kızarlar, '' Sen Türk değil misin '' derler...

Alın işte. Türk işi değil de ne.

12 yürekli adam. Filmi olur bunun filmi!

Alıntı: Cnn TÜRK

6 Eylül 2010 Pazartesi

Giriş.. ( Hasan Erbey, Gökay İravul, Okan Alkan ve Berk Elitez)

Daha önceki postumda geniş çaplı bir A2 takımı yazısı yazacağımı, kimi oyuncuların buralara gelirken hangi kademelerde hangi katkıları yaptığını anlatacağımı belirtmiştim. Öncelik başlıktaki gençlerde... Blogun okuyucusu sayısının, yazının tarihi olan 06 Temmuz 2010 tarihinden bu yana iki katına ulaştığını göz önünde bulundurarak kısa bir hatırlatma yapmak istemiştim. Devamı Okan Alkan, Gökay İravul, Berk Elitez şeklinde getireceğim. Fırsat bulursam ve unutmazsam ( hatırlatırsanız güzel olur.) Manisaspor ile oynanan A2 müsabakasından sonra kendilerinden bahsettiğim Enis Gül ve yine o maçtan sonra hakkında birkaç satır karaladığım , sonrasında ise A takım müsabakasında dikkat çeken oyunculardan olan İsmail Aslan hakkında da birşeyler karalama planım var.

Bu arada A2 takımımız bugün Turgutluspor ile oynanan A2 müsabakasını Erdal'ın 2, Genç Milli Takımların en çok konuşulan golcüsü 1995 doğumlu Beykan Şimşek'in golü ile 3/1 kazandı. Maç Milli Takım tesislerinde olduğu için takip etme fırsatım olmadı ancak zamanla Beykan Şimşek ve Recep Niyaz konusunda da bilgi birikimi olduğu taktirde birşeyler paylaşabilirim. Keyifli okumalar...

http://fenerbahce.org/pic_lib/2010-07-06_idman1.jpg

Bilgisayar bozulunca, geçen senenin ortasından beri üstyapıya çıkacaklarını bas bas bağırdığım, bu sebeple onlara özel fotoğraflar biriktirdiğim bu genç oyunculara yönelik mesaj atarken Fenerbahçe'nin resmi sitesini kullanmak zorunda kalıyoruz. Benim suçum değil...


http://fenerbahce.org/pic_lib/2010-07-06_idman12.jpg


A2 organizasyonunda, normal şartlarda bu ligde oynatabileceği oyuncuların yaş sınırı konusunda ciddi bir sıkıntı yokken, yeni bir yapılanmaya geçilmesi düşüncesi ile rakiplerine nazaran küçük yaştaki oyuncularla mücadele eden Fenerbahçe, bu kararının meyvelerini toplamaya başladı. Öyleki, belki bu gelişimin hesabı yapılmamıştı, bu kadar kısa sürede aşama katedecek oyuncular olacağı düşünülmemişti ama öyle ya da böyle iki sene evvel Paf takımda kendilerini yeterince göstermiş 90 lı oyuncuların çoğuyla dahi sezona başlamadan yolları ayırmıştı Fenerbahçe. Bunun sonucunda her geçen gün alt yaş Milli Takımlara giden oyuncu sayısı arttığı gibi , A2 organizasyonunda tecrübelenen ancak 18 yaş altı takımda oynayabilecek yaşta olan oyuncularla Türkiye Şampiyonu olundu. Son olarakta 2 si devre arası 2 si sezon sonu olmak üzere 4 oyuncu A takıma yükseldi.

Stoper mevkisinde görev yapan Hasan Erbey devre arasında A takımla çalışmalara başlayan Okan Alkan ve Gökay İravul'dan sonra üstyapı ile çalışma fırsatı yakalayan oyuncu olmuştu. Barış Yardımcı, Görkem Kulbay ve daha niceleri üstyapıdaki sakatlıklar sonucunda sakatlanan oyuncuların mevkilerinde boşluk olmasın diye antremanlara dahil edilmişti ancak Hasan Erbey'in onlardan farkı Manisaspor ile deplasmanda oynanan kupa maçında yedek klubesine oturmak olmuştu.

A2 sezonu boyunca Dereağzı'nda oynanan tüm maçları izleyen birisi olarak o maçlara yöneticilerin dahi ilgi göstermediğini gördüğümden rahatlıkla bu dört oyuncu hakkında detaylı bilgilendirme yapabilecek az sayıdaki futbolseverden birisi olduğumu söyleyebilirim. Bu sebeple Hasan'ı anlatmamda mani olduğunu düşünmediğimden kısaca bir oyuncu profili çizeyim...

Stoper mevkisinde oynuyor Hasan. A2 takımının defanstaki lideri idi. Yanında oynayan stoper ve bek oyuncularını çizgi halinde ileri çıkartan, defansta liderlik görevini üstlenen bütün sezon boyunca kendisi idi. Tipi, oyun için konsantrasyonunu, kısmen ağırlığını Lugano'ya benzetebiliriz ki kendiside edindiğim izlenime göre Lugano fanatiklerinden. Ayaklarının Lugano'ya göre daha düzgün olduğundan ve ileriye dönük olarak umut verdiğinden bahsedebilecek olsakta kısa mesafede Lugano gibi çevik olmadığını da söyleyebiliriz. Hava toplarında da gayet etkili. Çabukluk sıkıntısını atarsa ilerleyen zamanlarda iyi yerlere geleceğini söylemek güç değil.

http://fenerbahce.org/pic_lib/2010-07-06_idman11.jpg

http://fenerbahce.org/pic_lib/2010-07-05_akidman16.jpg

http://fenerbahce.org/pic_lib/2010-07-06_idman19.jpg

Okan Alkan ve Gökay İravul'dan sene içinde ziyadesiyle bahsettiğimden üstüne fazla ekleme yapma gereksinimi duymuyorum. Blogu yeni takip etmeye başlayanlara ise geçmiş postları araştırmaların tavsiye edebilirim.

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinwTgyCV8vSpfQzejLRX-Xmj3-L3tip4xMmaCgM0CIb50tn9zF_7nYOCrZ_fRl-rFJi5AehrPyWAOV2n81jN8DmzQs7y1mIxo8fL-g-FHZZ0qb73nMZmbnaSg2OgE35AketF1NlxYRAtY/s320/806152.jpg

Sağ bek olan , Rıdvan Dilmen'in referansı ile Fenerbahçe'ye geldiği söylenen Okan Alkan'ın Beşiktaş'lı Rıdvan Şimşek'ten sadece tecrübe açısından eksiği olduğunu söyleyelim yinede... O da Rıdvan kadar agresif, o da Rıdvan kadar çabuk, o da Rıdvan kadar dikine delici... Gökay ise '' Ömer Karancı, Berkin Arslan, Gökay İravul '' başlıklı mesajda belirttiğimiz gibi ortasahanın her mevkisinde oynayabilen tarz olarak benim Schweinsteiger'e çok benzettiğim bir oyuncu.

http://fenerbahce.org/pic_lib/2010-07-06_idman13.jpg

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIXaO6DvHCVB5tAjQT1i2uhl_QdKWMvIuThha1gY_mHMRiLm-cltqdasBAD2n5PpwNCoj7S2S0TcEziZF-Wi1UABsflKjHp1oJKNMw6ilep5Qqx5Ss8vy5EU4jY3XjHMUSacYpEbPs4UU/s320/12439_171951598610_623183610_2880582_2013855_n.jpg

Gelelim Recep Berk Elitez'e... Sakarya'dan alınan Furkan'ın bana göre torpili sayesinde oynadığı 5-6 hafta sonrasında formayı aldı Berk Elitez. İlk maçında golle başladı A2 organizasyonuna. Sonrasında Galatasaray maçı filan derken o hızlı yükseldiki ve formunu arttırdı ki gittiği Milli Takımlar'ın katıldığı turnuvalarda gol kralı olmakla kalmadı, Türkiye Şampiyonasının gol kralı olmasınıda nerdeyse 4 maçta garantiledi.

Bu sezon Berk Elitez için kuşkusuz muhteşem geçti. Buna açık alandaki aşırı hızı, aşırı gol sezgileri ve çok iyi seviyedeki gol vuruşları, uzun sayılmayacak boyuna rağmen muhteşem zamanlaması sayesinde hava toplarındaki etkinliği sebep oldu diyebiliriz. Bir gerçek var ki o kendi yaş grubunun açık ara en iyi ileri uç elemanı. Ancak bebek gibi suratının ve İlhan Mansızvari karizmasının kapatamayacağı eksiklerde yok değil hala. Mesela kapalı bir savunma karşısında neler yapabilir, çalımlarının çoğunu hızıyla atarken daha sağlam oyunculara karşı ne derece varolabilir gibi sorular henüz cevaplanmış değil. Ama bir gerçek var ki bu sezon üstüne koyduğu miktarın %60 ını üstüne koyarsa 2 seneye kalmaz Fenerbahçe tribünleri İlhan Mansız'ını bulabilir.

Genel olarak üstyapıya yükselen bütün oyuncularda fiziksel olarak eksiklikler var, bu sebeple bu eksikliği her oyuncudan bahsettiğim paragrafa eklemek yerine genelleyip yazmamda bir sakınca olmadığını düşünüyorum. Zaten bahsi geçen oyuncular üstyapı için yeterli fiziksel olgunluğa sahip oldukları takdirde üstyapı ile antremana çıkmakla kalmayıp maç tecrübesi dahi kazanacaklardır. Evet, yaş gruplarındaki oyunculardan farklı ve değerli oldukça önemli meziyetleri var üstyapıya çıkan oyuncuların. Ama bilmeleri lazımki elde ettikleri bu şansı iyi kullanmazlarsa, fiziksel olarak kendilerini geliştirmek için extra çalışmalar yapmazlarsa bu mesaj zaman kaybından öteye gidemeyecek benim için.

Çeşitli kanallardan gelen haberlere göre pişmeleri için İbb, Manisa gibi takımlarla kontakt halindeymiş Fenerbahçe Klubü. Tabiki maç tecrübeleri kazanmalarıda oldukça önemli ancak daha önemli olan A2 organizasyonu bitti biteli bu oyuncuların Süper Lig'de varolmak adına ne kadar emek sarfettikleri. Aksi takdirde pişmeye gittikleri takımlarda geriye gidip Fenerbahçe'ye geri dönecekler çünkü. Zira defalarca söylediğim gibi, hepsi farklı ve değerli meziyetlere sahip olmalarına karşın içlerinde Messi olan yok, Drogba'da.. İyi işleyen bir sistemde değerlerine değer katacak oyuncular hepsi, böyle uzun bir posttan sonra yüklenecek anlamlarla yargılanacak oyuncular değil...

5 Eylül 2010 Pazar

Okan Alkan, Gökay İravul Ve Diğerleri...

Cumhuriyet Kupası adı altında Sivasspor ile oynanan müsabakada geçtiğimiz dönemlerde çokça bahsettiğim isimlerin birçoğu şans buldu ve yıllardır altyapıdan gelen oyuncuları sahada görmek konusunda büyük özlem çeken Fenerbahçe taraftarı pek bir mutlu. Ancak iki maç dahi olmadan gençlerimize öyle yakıştırmalar yapılıyor, haklarında öyle hayali senaryolar yazılıyor ki şaşırmamak elde değil. Böyle bir özlemden sonra yadırgamamaya çalışıyorum ancak insanlar sadece görmek istediklerini gördüklerinden beklenti o kadar yükselmiş ki bu beklenti ilk başta o çocuklara yapılmış büyük bir haksızlık...

Esasen Okan hakkında düşündüğüm bir yazı daha vardı. İki senedir çokça yazmama rağmen bu seferki buralara gelene dek tırmandığı basamaklar hakkında, hayatı hakkında olacaktı... Sağolsun Lig TV benden önce davranmış, kimisi doğru kimisi yanlış cümlelerle dört buçuk dakikalık bir video ile Okan Alkan Alves'i tanıtmış sporseverlere. Yine de bu düşüncemden vazgeçmiş değilim, Okan hakkında bir yazı yazacağım.

Bir başka düşüncem Gökay İravul isminin iki senelik performansını daha detaylı şekilde incelemek. Buna buraya geçmiş zamanlarda yazdığım yazıları kopyalarak başlayacağım ve sonrasında kısaca hikayesinden bahsedeceğim...

Devamında sırayla diğer genç oyuncuları tanıtacağım. Bunları yaparken geçmişte neler yazmışım hepsini tekrardan kopyalayarak bir bilgilendirme yapacağım.Zira bu oyuncular ile ilgili iki maçla gözükenlerin hemen hemen hepsini iki senedir söyleyen birisi olarak gözükmeyenlere dikkat çekerek daha bilinçli bir beklenti yaratmayı amaçlıyorum.

Estádio Jornalista Mário Filho

Nam-ı diğer Maracana,  efsane futbol mabedi Flamengo-Santos maçın da hakemin son düdüğü ile kapılarını Türkiye saati 23.45 de kapatacak.

2014 Dünya kupası ile 2016 Yaz Olimpiyatları için yenileme ve kapasite düşürme çalışmaları yapılacak. Maliyetin ise 400 milyon dolara yaklaşacağı açıklanmıştı.

Mabed kapanırken bizden birileri de orada olacak bu gece. Flamengo da Deivid ve Santos'ta Edu Dracena bu topraklarda uzun süre ter akıttıktan sonra rakip olarak son maçta oynama onuruna ulaşacaklar.

Bir çok şeye tanıklık etmiş, her karesinde tarihin ayrı izi olan bir mekandan bahsediyoruz.Ulus tarihinin en büyük üzüntüsü olan 1950 Dünya Kupası finalinden, yüz seksen bin kişilik Frank Sinatra konserine, Pele'nin 1000. golünden, Zico'nun 333 gole ulaşan  efsane performansına kadar.

Brezilyalılar için oldukça zor bir gün olacak bugün, gurur duyulan bir mekanın bir süreliğine terk edilmesinin zorluğunda bahsediliyor. Kolay değil bir çoğu için kiliseden sonra gelen ikinci mekandan bahsediyoruz. Tez vakitte kavuşmak dileğiyle şimdilik elveda Maracana.

2 Eylül 2010 Perşembe

Formula 1'in Renkleri: 1960'lar

Uzun süre oldu ilk bölümü koyalı, tekrar devam ediyoruz. İlk bölüm de buralarda bir yerde hatta.

Cooper T51, 1960 Monaco GP, Chris Bristow
Formula 1'in vahşi sürücülerinden sayılan Bristow, tehlikeli ve agresif sürüşüyle tanınıyordu. Ancak olumlu haliyle olmak üzere benzer şekilde günümüzde tanınan Lewis Hamilton 23'ünde şampiyon olurken Britanyalı Bristow Spa'da Moss'un bacaklarını, burnunu, üç kaburgasını kırdığı, Alan Stacey'nin hayatını kaybettiği yarışta kariyerini ve hayatını korkunç bir kaza ile noktalayacaktı. Aşağıdaki fotoğraf o ölmeden yaklaşık 20 gün önce Monaco'da çekildi. Aracın renkleri belli olsun diye bir de model resmi koyalım hatta.




Porsche 718, Monza GP 1960, Edgar Barth
Edgar Barth, aynı zamanda F2 sınıfında da yarışmış olan 718 ile Monza'da. 718'in akıcı ve yuvarlak hatlı görünümü klasik Porsche tarzında. İlginç bir not da Edgar'ın oğlu Jürgen'in bir 908 ile-Porsche, Peugeot değil- 1977'de Le Mans 24 Saat galibi olması.


Ferrari 158, 1964 Watkins Glen GP, John Surtees
Bu konuda ise alıntıyı F1 ve yarışılabilen her şeyin ansiklopedisi Kürşat Zaman'dan yapmak istiyorum:
"Aslında herşey 250LM modelinin Ferrari tarafından GTC sınıfında homologe edilmesiyle başladı.FIA kısa süre sonra sadece 32 adet üretilmiş bir aracın GTC sınıfında yarışamayacağını belirterek (GTC sınıfında minimum 100 adetlik üretim öngörülmekteydi) 250 LM'in homologasyonunu geçersiz sayınca kızılca kıyamet koptu.

Üstelik ortadan motoru Ferrari 250 LM' diğer sınıflara da uymadığından çoğu sadece yarışmak için üretilen 32 adet araç tek kelimeyle ortada kaldı.

Enzo Ferrari kararı protesto ederek FIA'yı ve İtalyan otoriteleri Ferrari takımını yarışlardan çekmekle tehdit etti ve o senenin son iki yarışı olan Watkins Glen ve Hermanos Rodriguez'de Ferrari pilotları John Surtees ve Lorenzo Bandini,NART'ın mavi-beyaz renkleriyle piste çıktılar.Fotoğraftaki pist Watkins Glen ve pilot John Surtees.Ben ilk kez bunu okuduğumda kullanılan araçlar 1512 olarak belirtilmişti ve bu hataya birkaç yerde daha rastladım ancak fotoğraftan çok açık bir şekilde aracın 1512 değil 158 olduğunu görebilirsiniz motor detayından (1.5 litre + 8 silindir = 158)

Jim Clark yarıştığı tüm sezonlarda olduğu gibi gridin açık ara en hızlı pilotuydu ve Lotus 33 doğru şartlarda muhteşem bir hıza sahipti.Ancak tavşan/kaplumbağa denkleminin şaşmaz esasları burada da geçerliydi ve şampiyonluk yarışı Surtees'in Ferrari'si ve Graham Hill'in BRM'i arasında sonuçlandı son etapta.Hill daha fazla puan aldı ancak en iyi altı derece kabul edildiğinden şampiyonluk sezonun en iyisi olmaktan çok uzak olan John Surtees'e kaldı.

Hem motosiklet dünya şampiyonası hem de Formula1'de şampiyon olmayı başaran tek pilot olan John Surtees'e büyük saygım vardır ancak şampiyonluğunu biraz Denny Hulme,biraz Keke Rosberg'in şampiyonluklarına benzer koşullar arasında kazandı açık konuşmak gerekirse.


NOT:Ferrari 250LM'e dönersek.Araç ancak Grup 4 sınıfının pistlere çıkmasının ardından yeniden homologasyonu yapılarak pistlerde görülebildi ve 1969 yılına kadar özellikle amerika kıtasında pek çok yarışa katılarak ömrünü tamamladı."

Sonuçta ise Il Commendatore kazandı ve Ferrari F1'de kaldı. İyi ki de kalmış...


Ferrari 156, 1961 Monza GP, Wolfgang Von Trips
Açık ara en sevdiğim Ferrari, Schumi'nin açık ara en sevdiği pistte, Formula 1'in asilzadelerinden Von Trips'in kontrolünde. Ön taraftaki muazzam hava girişlerinin bir benzeri 1958 Ain Diab'da Masten Gregory tarafından bir 250F'e uygulanmıştı, sonra ise uzun süre hatırlanacak tasarımı ve ilk Amerikan şampiyon Phil Hill'in kullandığı araç imajıyla günümüzün F430'una da ilham verdi.


Lotus 49B, 1968 Monaco GP, Graham Hill
Formula 1'in gelişme döneminde gelir kaynağının çok büyük kısmını aldığı tütün reklamlarının başlangıcı bu yarışa dayanıyor efendim. Hatta F1'de tütün reklamları için de bir yazı var, buradan ulaşmak isterseniz.



Honda RA301, 1968 Spa GP, John Surtees
Rouen'de yeni araç RA302'yi kullanmayı reddedecek olan John Surtees, RA302'nin selefi ile. Şanssız Jo Schlesser ise RA302 ile hayatını kaybedip 2006'ya kadar gelmeyecek olan Honda'nın bu kararı almasına sebep olmuştu.


McLaren M7A, 1968 İspanya GP, Denny Hulme
McLaren turuncusunun '67 dünya şampiyonuyla biraraya geldiği an. Gerçi bir McLaren sürücüsünün şampiyon olması için Fittipaldi'ye kadar beklemek gerekti.



Porsche 804, 1962 İngiltere GP, Dan Gurney
Çok sevdiğim Porsche, çok yakışan gümüş renkle Aintree'de.




Matra MS11, 1968 Meksika GP, Henry Pescarolo
Le Mans efsanesi, tüm sakalıyla yeşil burunlu Matra'sını sürüyor.


Lotus 33, 1965 Nürburgring GP, Jim Clark
Lotus koymamak ayıp olurdu, ben de en güzelini seçtim. Sarı şeridine, Britanya Yarış Yeşili'ne kurban.


1970'ler de gelir bir ara... Sağolun okuduğunuz için.

By Mali SELIŞIK

WRC: Raikkonen Etap Kazanır

Raikkonen, Almanya Rallisi'nin son etabında WRC'deki ilk etap galibiyetini kazandı. 19.Etap olan Circus Maximus Trier'de 3.13.9 ile best-time yapan Finlimiz, Matthew Wilson'ın 1.8, Seb Ogier'nin 2.9, Latvala'nın 3.4 ve Seb Loeb'in 5.9 saniye önünde yer aldı. Gerisi gelir umarız. İşte video, MegaVideo kullanıcısı ff00'a buradan teşekkür edelim yüklediği için.


Bonus: Raikkonen etap galibiyetinden sonra oldukça keyifli ve yüzüz gülüyor. Deniyor yani.(Tamam, biliyorum, Kimi gülebiliyor. Bir sürü de resmi var gülerken. Ama tutamadım kendimi, mazur görün.)



By Mali SELIŞIK

Kim , Ne Zaman , Nereden, Nereye ?

TARİH OYUNCU ADI NEREDEN NEREYE
31.08.2010 Insua Liverpoll Galatasaray
31.08.2010 Marco Boriello Milan Roma
31.08.2010 Rafael van der Vaart Real Madrid Tottenham
31.08.2010 Jose Sosa Bayern Münih Napoli
31.08.2010 David Rozenhal Hamburg Lille
31.08.2010 Tomas Costa Porto Cluj
31.08.2010 Armand Traore Arsenal Juventus
31.08.2010 Markus Rosenberg Werder Bremen Racing
31.08.2010 Royston Drenthe Real Madrid Hercules
31.08.2010 Yobo Everton Fenerbahçe
31.08.2010 Marty Waghorn Sunderland Leicster
31.08.2010 Zvjezdan Misimovic Wolfsburg Galatasaray
31.08.2010 Robinho Manchester City Milan
31.08.2010 Martin Jiranek Spartak Moskova Birmingham
31.08.2010 Alexander Hleb Stuttgart Birmingham
31.08.2010 Rodrigo Benfica Bolton
31.08.2010 Stipe Pletikoso Spartak Moskova Tottenham
31.08.2010 Nicolas Plestan Lille Schalke
31.08.2010 Mauro Camoranesi Juventus Stuttgart
31.08.2010 David Trezeguet Juventus Hercules
31.08.2010 Gyan Rennes Sunderland
31.08.2010 Landzaat Feyenoord Twente
31.08.2010 Manuel Coppola Parma Lecce
31.08.2010 Grégory Sertic Bordeaux Le Mans
31.08.2010 Antonio Candreva Udinese Parma
31.08.2010 Jurado Atletico Madrid Schalke
31.08.2010 Pape Diakhate Dynamo Kyiv Lyon
31.08.2010 Klaas-Jan Huntelaar*** AC Milan Schalke
31.08.2010 Gelson Fernandes* St. Etienne Chievo
31.08.2010 Jan Vennegoor Hull City Rapid Wien
30.08.2010 Mikael Silvestre Arsenal Werder Bremen
30.08.2010 Aldo Duscher* **** Sevilla Espanyol
29.08.2010 Zlatan Ibrahimovic Barcelona AC Milan
29.08.2010 Raul Meireles Porto Liverpool
29.08.2010 Hatem Ben Arfa Marsilya Newcastle United
28.08.2010 Victor Obinna Inter West Ham United
28.08.2010 Hugo Viana Valencia Braga
28.08.2010 Carlos Salcido PSV Eindhoven Fulham
28.08.2010 Hassan Yebda Benfica Napoli
28.08.2010 Fernando Cavenaghi Bordeaux Mallorca
27.08.2010 Sinama Pongolle* Sporting Zaragoza
27.08.2010 Javier Mascherano Liverpool Barcelona
26.08.2010 Alessio Cerci Roma Fiorentina
26.08.2010 Victor Sanchez Barcelona Getafe
26.08.2010 Diego Juventus Wolfsburg
25.08.2010 Giulio Donati Inter Lecce
25.08.2010 Mehmet Aurelio Real Betis Beşiktaş
25.08.2010 Marcelo Zalayeta Napoli Kayserispor
25.08.2010 Dominic Adiyiah Milan Reggina
25.08.2010 Loic Remy Nice Marsilya
25.08.2010 Nemanja Matic Chelsea Vitesse
25.08.2010 Slobodan Rajkovic* Chelsea Vitesse
25.08.2010 Alessandro Diamanti* West Ham Brescia
25.08.2010 Alexis* Valencia Sevilla
25.08.2010 Yoann Gourcuff Bordeaux O.Lyon
24.08.2010 Mido West Ham Ajax
24.08.2010 Pape M'Bow Marsilya Ajaccio
23.08.2010 Pierre Gignac Toulouse Marsilya
23.08.2010 Sebastien Squillaci Sevilla Arsenal
23.08.2010 Marco Pantelic Ajax Olympiakos
23.08.2010 Alberto Aquilani Liverpool Juventus
23.08.2010 Cristiano Lucarelli Parma Napoli
23.08.2010 Ernesto Chevanton Sevilla Lecce
22.08.2010 Quincy Owusu-Abeyie Al-Sadd Malaga
21.08.2010 Wladimir Weiss Manchester Ctiy Rangers
21.08.2010 Peter Odemwingie Lokomotiv WBA
21.08.2010 Krisztian Nemeth Liverpool Olympiakos
21.08.2010 Willam Gallas Arsenal Tottenham
21.08.2010 Morten Rasmussen Celtic Mainz
21.08.2010 Deivid Fenerbahçe Flamengo
21.08.2010 Michael Klukowski Club Brugge Ankaragücü
20.08.2010 Diego Cavalieri Liverpool Genoa
20.08.2010 Vladimir Weiss Man. City Rangers
20.08.2010 Oleksandr Gladkiy Shakhtar Dnipro
20.08.2010 Eduardo Salvio Atletico Madrid Benfica
20.08.2010 Loic Remy Nice Marsilya
20.08.2010 Denny Landzaat Feyenoord FC Twente
20.08.2010 Cheik Tiote FC Twente WBA
20.08.2010 Ivelin Popov Litex Blackburn
20.08.2010 Wesley* Santos Werder Bremen
20.08.2010 William Gallas Arsenal Tottenham
20.08.2010 Nemeth Liverpool Olympiakos
20.08.2010 Eder Empoli Brescia
20.08.2010 Jay Simpson Arsenal Hull City
19.08.2010 David Fuster Villarreal Olympiakos
19.08.2010 Alexandros Tziolis Siena Racing
19.08.2010 Moussa Dembele AZ Fulham
19.08.2010 Massimo Gobbi Fiorentina Parma
19.08.2010 Jamie Udinese Bari
18.08.2010 Stephen Ireland Manchester City Aston Villa
18.08.2010 James Milner Aston Villa Manchester City
18.08.2010 Kevin Boateng Genoa Milan
18.08.2010 Craig Bellamy Man. City Cardiff
18.08.2010 Matt Derbyshire Olympiakos Birmingham
18.08.2010 Nelson Valdez* Dortmund Hercules
18.08.2010 Geovanni Hull City San Joe
18.08.2010 Mamadou Samassa* Marsilya Valenciennes
18.08.2010 Sergio Garcia Betis Espanyol
17.08.2010 Sandro Internacional* Tottenham
17.08.2010 Mesut Özil W.Bremen Real Madrid
17.08.2010 Matteo Guardalben Sampdoria Modena
16.08.2010 Tiago Juventus Atletico Madrid
15.08.2010 Sergio Garcia Real Betis Espanyol
14.08.2010 Luciano Zauri Sampdoria Lazio
14.08.2010 Winston Reid Midtjylland West Ham United
14.08.2010 James Beattie Stoke City G.Rangers
14.08.2010 Mario Balotelli Inter Manchester City
13.08.2010 Christopher Mfuyi Servette Valenciennes
13.08.2010 Jackson Mendy Freiburg Grenoble
13.08.2010 Danny Welbeck M.United Sunderland
13.08.2010 Manuel Gavilan Betis Bologna
13.08.2010 Abdoul Camara Vannes Rennes
12.08.2010 Kana-Biyik Le Havre Rennes
12.08.2010 Nicky Shorey Aston Villa WBA
12.08.2010 Andre Ooijer PSV Ajax
12.08.2010 Marlon Harewood Aston Villa Blackpool
12.08.2010 Nedum Onuoha M.City Sunderland
12.08.2010 Christian Poulsen Juventus Liverpool
11.08.2010 Bebe Guimaraes M.United
11.08.2010 Cuvillier Boulogne Nancy
11.08.2010 Guillermo Burdisso Rosario Roma
11.08.2010 Miralem Sulejmani Ajax West Ham
11.08.2010 Kenwyne Jones Sunderland Stoke
11.08.2010 Thanos Petsos Leverkusen Kaiserslautern
10.08.2010 Jean-Philippe Sabo* Ajaccio Marsilya
10.08.2010 Ricardo Carvalho Chelsea Real Madrid
10.08.2010 Alan Fluminense Salzburg
10.08.2010 Dejan Skolnik* Maribor Nacionel
10.08.2010 Herman Dellafiore* Parma Palermo
10.08.2010 Andrea Rispoli Brescia Parma
10.08.2010 Scott Sinclair Chelsea Swensea City
10.08.2010 Johan Aduel Valenciennes Stuttgart
09.08.2010 Tim Ward* Chicago San Jose
09.08.2010 Ilie Iordache AEK Pandurii
09.08.2010 Aleksey Medvedev Sibir Rubin Kazan
09.08.2010 Stephen Appiah* Bologna Cesana
08.08.2010 Deco Chelsea Fluminense
08.08.2010 John Mensah Lyon Sunderland
07.08.2010 Hernanes Sao Paulo Lazio
07.08.2010 Mame Diouf* M.United B.Rovers
06.08.2010 Nicolás Bertolo Palermo Zaragoza
06.08.2010 Stefano Guberti Roma Sampdoria
06.08.2010 Philipp Degen Liverpool Stuttgart
06.08.2010 Sebastian Giovinco Juventus Parma
06.08.2010 Sergei Semak Rubin Kazan Zenit
06.08.2010 Ezequiel Muñoz* Boca Juniors Palermo
06.08.2010 Kyle Walker* Sheffield Utd* Tottenham
06.08.2010 Guaita Huelva Valencia
06.08.2010 Alfaro Tenerife Sevilla
05.08.2010 Lorenzo Insigne Napoli Foggia
05.08.2010 Andre Felipe* Santos D.Kiev
05.08.2010 Jorge Molino A.Madrid Murcia
05.08.2010 Luan Toulouse Palmeiras
05.08.2010 Jason Koumas Wigan Cardiff City
05.08.2010 Ramires Benfica Chelsea
04.08.2010 Michael Langer Freiburg E. Frankfurt
04.08.2010 Helton Dos Reis St.Etienne Grenoble
04.08.2010 Rafinha Schalke 04 Genoa
04.08.2010 Diego Godin Villarreal A.Madrid
04.08.2010 Ben Haim Portsmouth West Ham
03.08.2010 Bruno Alves Porto Zenit
03.08.2010 Luca Cigarini Napoli Sevilla
03.08.2010 Rafael Marquez Barcelona New York
03.08.2010 Luca Cigarini* Napoli Sevilla
03.08.2010 Marco Pisano* *** Torino Parma
03.08.2010 Tamudo* Espanyol Real Sociedad
03.08.2010 Pablo Lima Velez Iraklis
02.08.2010 Nemanja Pejcinovic* RAD Nice
02.08.2010 Mody Traoré Valenciennes Le Havre
02.08.2010 *Fabien Laurenti* Lens Arles
02.08.2010 Benjamin Genton* Lorient* Le Havre
02.08.2010 Franck Dja Djedje Strasbourg Arles
01.08.2010 Sassá Bangu Setubal
01.08.2010 David Silva CSKA Sofia Kilmarnock
01.08.2010 Carlos Marchena Valencia Villarreal
01.08.2010 Carlitos Basel Hannover
01.08.2010 *John Guidetti Brommapojkarna M.City
Related Posts with Thumbnails