22 Mart 2010 Pazartesi

Hani Yeni Şeyler Söylemek Lazımdı Cancağazım?

Sonu gelmeyen vaadler ve rakiplerle söz dalaşları... Seçim dönemlerinin olmazsa olmazları. Nitekim Aziz Yıldırım yine olmazsa olmazlarını dile getirmekten geri durmadı ve yeni sezona büyük umutlar taşıdı.Heyecanlanmıştık, umutlanmıştık. Yeni şeyler söylenecekti çünkü. Yeni şeyler söyleyecekti.
http://www.ekonomigundemi.com/resim/aziz_yildirim_sevinc_002.jpg
Medya ve taraftar ile sağlıklı iletişim kurulacaktı en basitinden. Bu geçmiş yıllarda klüp-medya-taraftar üçgeninin arasının çok açıldığının kabul edildiğinin göstergesi idi, çok da anlamlıydı benim için. Sağda solda konuşulan '' Bilmem kaç yılın tecrübesi adam, hatalarından ders alacak'' şeklindeki konuşmalar kısa vadede hayat buluyordu bu açıklamalar ile, bir de seçim sürecinde gülenyüzünü görmüştük ya. Ortalık güllük gülistanlıktı. Bununla da kalınmamıştı tabi, yine bilmem kaç senelik tecrübe en çok eleştiri aldığı idari mekanizmayı da değiştirecekti, transferler yapısı değişecekti...

Unutmadan 3 sene şampiyonluk sözü verilmişti. Yeni sözler söylenecekti ya, 3 sene şampiyonluk da oradan çıkmıştı sanırım. Ama sormak gerek tabi, şampiyonluk ne zamandır farklılık, yenilik taşır olmuştu Fenerbahçe için? Bu farklılık sadece sayın Aziz Yıldırım'ın düşünce dünyasından mı ibaretti yoksa? Tahminimce ikincisidir, başkanlık hayatı boyunca en fazla Galatasaray şampiyonluğu gören başkan olarak bu onun adına söylenmiş yeni bir söz olsa gerek. Gerek te.. Elde var sıfır be cancağazım. Yanlış anlaşılmasın, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında hala şansı var, hala herşey değişebilir. Zaten bu yazı iyi anlaşılsın diye böyle bir ortamda yazma gereksinimi duydum. Evet şampiyon olunabilir ama sayacaklarımdan ötürü benim düşünce dünyamda İntertoto'ya bile gidemedi Aziz Yıldırım. Şampiyonluk yenilik olmuş ya hani.. Ondan sıfır işte, ondan şampiyon olsa dahi İntertota'ya bile gidemiyor Aziz Yıldırım.Ve ne yazık ki Fenerbahçe.

Bu yeni (?) iddanın peşinden Daum getirildi ki bana göre yapılacak en mantıklı birkaç tercihten biriydi. Ancak , buna rağmen bunun yeni birşey olmadığı, son kullanma tarihinin birkaç sene önce geçtiği söylenebilinir ki basite indirgediğimizde gayet haklı bir yaklaşımdır. Ah be başkanım, eski şiir anlayışıyla, eski şiir kalıplarıyla modern şiir mi yazılırmış, yeni şeyler mi söylenirmiş? Pardon, şampiyonluk unutulan birşey ya, bu işin ustası ile belki bu açıdan söylenebilinirdi öyle değil mi?
Aziz Yıldırım'a sürpriz kutlama / 1
Bunlar bu söylenecek yeni sözlere getirebilecek en hafif eleştiriler. Benim üzüntüm, benim kaygım bunlarla sınırlı değil elbet. Kendimce haklı olan bu söylenilenlerin şampiyonluk halinde unutulacağının farkındayım ki, zaten diyorum ya; mevzu şampiyonluk değil. Klubün çarpık idari mekanizması, yapılan tonla saçma sapan iş.

Yeni şeyler söylemek gerek başlığı altında Aykut Kocaman'ı getiriliyor mesela başa. Uzun süredir beklenilen bir hamle, gerçekten yeni birşey, çok klas birşey. Ama adama ''Sportif Menajer nedir?'' desen muhtemelen bunun tanımını yapamayacakken sende yapamıyorsun tanımını, daha doğrusu bilerek yapmıyorsun. Çünkü Aykut Kocaman sportif direktör değil de, senin medyaya yansıttığın gibi sadece ve sadece futbolun patronu olsa senin soyunma odasına inmenden tutup transfer politikana kadar yanlışlarını söyleyebilecek karakterde bir isim. Senin getirdiğin Daum'u bir güzel kalaylayabilecek bir isim ancak tüm bu söylenilenleri sen yapmalısın değil mi başkanım? Senelerdir yaptığın gibi... Ama, yeni şeyler söylenecekti ? Elde var sıfır.

Sorun bununla kalsa iyi. Yaptığın bu hatanın Daum'u da tedirgin edeceğini bile bile bunu yapıyorsun. Onun işi şampiyon yapmak değil mi? Şampiyon olamazsa diğerleri gibi çekip gider değil mi?Sen şampiyonluğu yeni bir kavram olarak gördüğün için hedef sadece şampiyonluk değil mi? Şampiyon olamazsa, takım hedeften saparsa Aykut Kocaman'ın oraya geçme ihtimali bile var hatta değil mi? Verilmesi istenilen mesaj budur değil mi? Elime baktım, yine sıfır var.
http://images.habervitrini.com/haber_resim/aziz_yildirim_mikrofon.jpg
Oysa sadece ve sadece ''Aykut Kocaman benim altımda Daum'un üstünde çalışan bir idarecidir, futbol şubesi ona emanettir. Bundan sonraki transferler, hoca seçimleri vb. gibi hususlar onun tarafından yönetilecektir. Fenerbahçe'nin başında teknik direktör olması gibi bir durum söz konusu değildir, Aykut Kocaman sadece futbol takımını yönetmekten fazlasını yapacaktır, futbol takımının geleceğini yönetecektir.'' demek olayı nihayetlendirirdi değil mi? Şimdi ise futbolcular '' Nasıl olsa Daum gidici, Aykut kalıcı'' diye düşünüp Aykut Kocaman'a yanaşsınlar, Daum ülkesinde Aykut'a sallayıp Türkiye'de bir problemimiz yok desin.

Gel gelelim bu da fena koyuyor adama, bu camianın efsane isimlerinden birisi dalgakıran olarak kullanıldı ya... Acısı bir tarafa, idari anlamda hiçbirşey değişmedi diyelim biz en iyisi yine...

Transferlere gelelim. ''Kapımda Dünya starları yatıyor'' denilip Maldonado'nun alınmasından sebep bu ''Çok önemli isimler Fenerbahçe'ye gelmek istiyor '' şeklindeki açıklama yenilik değildi, yine yeni şeyler söylenmemişti, transfer açısından da birşeyler değişmemişti. Nitekim Daum farkıyla gelen Cristian'ın ilk yarıdaki performansı bile Poulsen'den düşüşü açıklayabilir nitelikte bir veri sunmuyor bize. '' Her takımda oynar'' dediğim Andre dahi plansızlığın dibidir bu transfer hususunda, buram buram geçmiş kokmaktadır yine.

Sen geçmiş yıllardaki gibi A planının ile B planın arasındaki mesafenin futbol takımına yapacağı katkıyı hesaplayama, Daum farkıyla umut vadeden bir oyuncu gelsin. Gelen oyuncu izlenirken şapkadan başka bir oyuncu çıksın ve biz farklı bir sözden bahsedelim? Plandan programdan bahsedelim? Bahseden bahsetsin, ben sadece elde hala sıfır var diyerek geçiyorum bu konuyu.

Medya ve taraftarla iyi ilişkiler denmişti bir de değil mi? Karşındaki insanda çok büyük bir rahatsızlık yoksa sen ona tekme tokat dalmışken sana ''Kardeşim bu yaptığın çok ayıp,seni şiddetle kınıyorum. '' demez sanırım. Tamam buradan medyayı da hakemleri de eleştiriyoruz ancak bu sadece kendi halinde bir blog, hepsi bu. Sen tüm mesaini medyayı karalamakla geçirirsen, Fenerbahçe'li yazarları dahi takındığın saçma sapan gizlilik politikası gereği doğruları yazsalar dahi ylancı ilan edersen bir kişi kalmaz ekranlarda hakkını savunan. Sonra sende ''Oğuz Sarvan telefonlarıma çıkmıyor'' dediğinle kalırsın, hakem odasının yanından geçerken bir uğrarsın. Hala dışarıya kapalı bir yapı, hala yalanlama üzerine kurulu bir medya ilişkisi. Aşık sevdiği ne durumda, hali vakti yerinde mi diye merak ediyor ama... Bul sallayan bulabilirsen.
http://www.ajansspor.com/galeri/resimler/63685F61695F6361616A5163636B62646B616679A894877B.jpg
Olayın taraftar boyutu ise canı en fazla acıtan kısmı. Sen biletleri abuk subuk bir fiyata çek sezon başı itibari ile. Yine sen çok büyük eleştiriler alırken bilet fiyatları konusunda geri adım atma. Ama yine sen işler zora girince, sana göre yenilik olan şampiyonluk iddan tükenecek konuma gelince biletleri dalga geçer gibi 22 TL'ye indir. İndir indirmesine, olması gereken başından beri buydu zaten de... Sen işin zora düşmedikçe taraftarına sırtını dönemezsin stadın boş kaldığı halde. Sen taraftarımız en büyük gücümüz dediğin halde, bu konuda bir yenilik vadettiğin halde taraftarını stad kapısında bırakamazsın. Sen gayet mizahi bir dille yapılan ''Biletler bilmem kaç lira, bir de maça gittim diyorsun; sallama Ziya'' tadında pankart sebebiyle taraftarının kombinesini kıracağını söyleyemezsin, söylersin ama söylememelisin, hepsini yaparsın ama yapmamalısın. Zira yaparsan yeni şeyler söylemiş olmazdın ki, olmadın... Taraftarı zor günde sığınalacak bir liman , iyi günde ise fuzuli alışveriş yapan bir müşteri gibi görmeye devam...

Kısacası yeni şey söylemek değildir şampiyonluk iddaa etmek.Yeni şeydir Avrupa Ligi istemek... Aykut Kocaman'ı bu işin patronu ilan etmek, transferleri belirli bir plana göre yapmak... Medya ile araları iyi tutmak, renklerine aşık milyonlarca insanı sevdiğinden habersiz bırakmamak. Taraftara sırtını dönmemek...

Yeni şeyler söylemek değildir, transfer yapamayıp göndereceğim dediğin oyuncuyu zorunluluktan affetme acizliği göstermek. En acısı yeni şey söylemek değildir istifa ettiğin makama yeniden oturmak... Oturup milyonlarca Fenerbahçeli'nin midesini kaldırmak, başkaları ile dalga geçtiği ''Duruş'' olgusunu Fenerbahçe adına bir kez daha ayaklar altına almak.
http://www.1907arena.com/arena/wp-content/uploads/2009/11/aziz-yildirim1.jpg

Yeni şeyler söylenmedikçe, eski şeylerde ısrar edildikçe inandırıcılığın kayboluyor... Sen masaya yumruğunu 5 attığın Sivasspor maçında vurmayınca, hakem hatalarına o zaman dikkat çekmeyince senin güldüğün gibi gülüyorlar şimdi sana. Sen ise hala takım soyunma odasına inerken Kuddusi ile karşılaşadur. Sivas'a 5 atarken hakemin kim olduğunu umursama ama, o zaman sen liderdin çünkü...

Evet, olay şampiyonluktan çok ötedir gözümde artık Fenerbahçe için.Bu hatalarla şampiyon olmuşsun kime yarar?

Velhasıl ciddi ciddi yeni şeyler söylemek gerek artık. Yeni yüzler, yeni sözler, yeni yapılanma...

Dediğin gibi...

Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Bulanmadan donmadan akmak ne hoş ...
Dünle beraber gitti cancağazım ne varsa düne ait,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazim .
--------------------Mevlana

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails