8 Mart 2010 Pazartesi

Fenerbahçe-Antalyaspor Maçının Ardından

Maç öncesinde Fenerbahçe'nin artık maç kazanma vaktinin geldiğini düşünüyordum.Hoş, bunu en son düşündüğümde Fenerbahçe kaybetmişti... Yine de Real Madrid-Sevilla maçının ardından Fenerbahçe'li bünyelerde meydana gelen ''ezerek yenme'' tadında gibi beklentim yoktu, Real'in yeniden doğuşu; taraftarın beklediği yeniden doğuş sadece puantaja yazılacak 3 puandan ibaretti benim için. Nitekim beklediğim gibi kimin ne oynadığı belli olmayan bir mücadele sonunda Fenerbahçe sadece lazım olanı almasını bildi.

Brezilya'lı bek oyuncularının Avrupa seferlerinin başında yaşadıkları bek-açık karmaşasını yaşayan Andre'nin esas mevkisine dönmesinden bahsedelim ilk önce. Genel olarak ( son yıllarda bir değişim olsada) açık oyuncusuz oynanan Brezilya futbolunda tüm kanadı kullanan bekler ne hikmetse Avrupa'da ilk önce açığa devşirilmek istenir ki son örneğide Andre Santos'tu bu hadisenin.Altyapıda açık mevkisinde fazlaca oynayan ve yapmadıkları ( koşular, defansa yardım) sebebiyle ziyadesiyle azar işiten birisi olarak Andre'nin açık mevkisindeki aksattıklarını fazlaca eleştirdik burda, açık için önünde çok zaman olduğunu uyumununun ise tamamen zardan ibaret olduğunu belirttik. Bunun yanında Deividvari ''uyuşuk'' yapısı bizi bek mevkisi içinde endişe vericiydi. Ancak beke geçtiğinden beri ''Ben buraya fazlayım.'' diyen bir Andre izliyorum ki daha keyifli bir yanılma yaşayamazdım. Sert, güçlü, teknik. Hız problemi olsa da fazlaları bunu yeterince kapatıyor. Hatta Andre için daha keskin bir kelam etmek gerekirse bence oynayamayacağı takım sayısı çok az. Buram buram kalite...

Açık performansı umutsuzluğa sevkeden Andre'den bek performansı fazlası için umut veren Gökhan'a geçelim. Bildiğimiz formundan uzak olmasının açık performansını etkilediği savunulabilecek olsa da kimi oyuncular(Gökhan,Andre) geriden gelerek etkili olabiliyorlar.Formu istenilen seviyede değil Gökhan'ın da ancak bir kıpırdanma var.Yine de en kısa sürede kıpırdanmadan fazlasını vermeli.Çünkü şu sakat dönemde ona fazlasıyla ihtiyaç var.

Cristian'ın son dönemde aksattığı görevlerin bir kısmına dikkat etmesi ve Lugano'nun dönüşü savunma anlamında daha iyi seviyeye getirmiş Fenerbahçe'yi. Uzun süren sakatlıktan dönen Deivid'in şuanlık tatmin edici performansının daha iyi seviyeye geleceği düşünülürse imkansızlıklara rağmen umut ışığı sönmüyor. Belkide tüm yazılanlar bir hikayedir, bilemiyorum. Belki de Emre izin vermiyordur ışığın sönmesine... Yüreğiyle, kalitesiyle,karakteriyle.Tahminim şudur ki , meşhur şanssız sakatlıklarını yaşamasa muhtemelen ''Büyük takımlarda topçumuz yok'' geyiğini ağızlara aldırmazdı Emre.
http://www.ajansspor.com/resim/yalcin_emre_tartisma.jpg
Antalyaspor hakkında da birkaç şey söylemek isterdim ancak ne oynamaya geldiklerini anlamadan maç bitti.

Sonuç itibari ile fark yaratması gereken üç oyuncusunun(Deivid, Andre, Emre) ikisinin yarattığı fark ile Gençlerbirliği deplasmanına üstündeki kara bulutları bir nebze olsa da dağıtarak gidiyor Fenerbahçe.Zor bir deplasman ancak;

Emre varsa umut vardır,
Fenerbahçe varsa umut vardır.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

andre nin performansı gerçekten müthiş...
umarım elimizde tutabiliriz...
fenerbahçe için şampiyonluk şansı hiç bitmez...
bitmemeli...

Related Posts with Thumbnails