Dün maç önü yazısında ısrarla üstünde durduğum husus takımın süreye karşı mücadele ettiği bu mücadelede rakibi şaşırtacak bir anlayış ve tercihlerle başlaması gerekliliği idi. Zira Antepspor maçı çok değil, altı gün öncesinin maçı. Skor 3-0 olmasına karşın yanlış işler vardı. Düzeltilmesi gerekliliğinin yanında çok daha fazlası gerekiyordu Fenerbahçe'ye. Hırs ve istek anlamında özellikle ikinci yarının son 25 dakikalık periyodu bu anlamda tatmin edecek yeterlilikte idi. Ancak olmadı, olduramadı Fenerbahçe. Zira bence gerek tempo, gerek devamlılık gerekse teknik yeterlilik 90 dakikaya yayılmış değildi.
Dün yazdığımız yazıdan devam edelim. Defanslarının hata yapmaya çok müsait olduğundan bahsetmişiz ki son 25 dakikada nasıl telaşladıklarını ve hemen hemen her topu dışarıya vurmak zorunda kaldıklarını gördük. İşte tam bu sebeple daha farklı başlamalıydı maç. Nitekim oyun 1-0 a geldiğinde herşey için epey geç bir vakit olabilirdi.
Yine Hasan Ali ve Selçuk üzerine birkaç satır karalamıştık. Hasan Ali tıp ki ilk maçtaki gibi bu maçın da ağırlığının altında kaldı. Kötü oynaması bir tarafa, maç bariz şekilde ağır geldi Hasan'a. Selçuk hususunda da takımın hata yapma riskini düşürmek adına tercih edilmemesinin bence daha doğru bir tercih olacağını belirtmiştim. Dün belki golle sonuçlanan bir pozisyon olmadı ancak taraftar-takım bütünlüğü açısından Selçuk'a yöneltilen tepkilerin sıkıntı olduğunu düşünüyorum.
Netice itibari ile Fenerbahçe bir eleme maçını daha alt kademe Avrupa maçlarına terfi ederek bitirdi. Oyuncuların gösterdikleri kararlılık ve istek mutluluk verici ancak bunun sonuçsuz kalmasını biraz da sahadaki teknik eksikliğe bağlıyorum. Ünlü futbol filozofu(?) C.Daum'un da sölediği gibi bence ; '' şans çalışanların yanındadır. '' her zaman. Koskocaman bir 60 dakikanın Sow'a atılan ve onun indirip de en yakınındaki oyuncunun 20 metre ötesinde olması ile geçmesinin başka bir açıklamasını bulamıyorum. Spartak'ın kötü olduğu taraflar çok net belliydi ve Fenerbahçe sadece son 25 dk bunun üstüne gitme kararlılığını gösterdi. Buradan hareketle '' çok istedik ama olmadı '' argümanına sığınmak benim dünyamda yeri olmayan bir düşünce. Zira bence Fenerbahçe Spartak Moskova gibi takımların sikletini geçeli 5 sene oldu.
Söylenecek çok da fazla birşey yok. Umarım sezon sonunda herşey taraftarın ve hocanın gönlüne göre olur. Aksi taktirde camiayı 3 Temmuz'un yarattığından daha büyük bir kaosun bekliyor. Ve bu gerçek kabak gibi ortada...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder