15 Şubat 2011 Salı

Komedi Dükkanı


Ben hayatımda böyle bir olay ne gördüm ne de duydum. İşin daha ilginci bir benzerinin daha yaşanacağını da düşünmüyorum.

Atamızın resimlerini, bayraklarımızı yakan Paok'luları İpsala'da karşılayan Beşiktaş taraftarının gönül verdiği camia için taa o gün daha birşey yazmacağımı söylemiştim. Zira kayda değer bir camia olduğunu düşünmüyorum. Bilakis ezilmiş, yıllardır Fenerbahçe düşmanlığı ile ayakta kalmaya çalışan, değil Quaresma ; Messi'yi dahi getirse '' büyük '' olamayacağını düşündüğüm bir camia Beşiktaş.

Nitekim devre arası gerçekten Dünya yıldızlarını getirmelerine karşın hiçbir zaman birinci sayfa olamadılar. Bu onların kaderi, yadırgamamak lazım.

Ancak son 3-4 günde gelişen olaylardan sonra birşeyler karalamak istedim haklarında. Yine de sıcağı sıcağına harekete geçmemekle iyi yaptığımı anlamış bulunuyorum an itibari ile. Zira az önce bir komedi filmi sahnelendi Nevzat Demir basın toplantısı odasında.

İbrahim Üzülmez, futbolculuğunu beğensem-beğenmesem de, karakterinden hoşlansam-hoşlanmasam da her zaman taktir ettiğim bir futbol emekçisi idi. Dahası hırsı, mücadelesi ile aslında çoktan efsane olmuştu gözümde. Sınırlı kapasitesine sebebiyle her hocanın son tercihi olmasına rağmen beşinci hafta geçmeden 11 olmasını sağlayan da bu hırsı, profesyonelliği idi. Zamanla kaptan oldu, kötü performanslarda sergiledi ancak bir o kadar da iz bıraktı İbrahim Üzülmez. Galatasaray'a attığı gol, Barcelona maçı performansı gibi epey maç sayılabilinir. Ancak başarısı sadece bu iki maçla sabit olsa dahi bir azim öyküsü onunkisi. Yedek kaldığında sorun etmeden çalışan, formasını aldığında elinden geleni yapan... Kimi zaman sinirli, kimi zaman komik...

Ani bir kararla bileti kesildi İbrahim Üzülmez'in. Ben o an çok şaşırmadım, Beşiktaş bu; Allah kimseye sonradan göstermesin varlığı dedim. İbrahim için üzüldüm , ne kadar boş beleş bir camia olduğunu birkez daha anladım Beşiktaş camiasının. 11 senelik emeğin nasıl yaşı sebebiyle onu ön plana atılarak bir kalemde çizilebileceğini gördüm.

Ancak ne yalan söyleyeyim az önce Ntvspor ekranlarında Yıldırım Demirören ile Delinho'yu gördüğümde bu sefer çok şaşırdım. Kovdukları kaptanlarına vefa gösteriyordu büyük başkan. (!) Böyle hatalar yaparsa sözleşmesini feshederiz diyordu yüzüne bakıp pis pis sırıtırken. Ve ekliyordu:

''O bizim Deli İbrahimimiz. Ona kapımız her zaman açık. İsterse gelsin A2 takımda çalışsın, isterse jübile yapsın bu forma altında isterse de özel izin alıp transfer yapması için çabalayalım.''

Eh be Yıldırım Demirören, sen olmasan biz ne yaparız. Sen her fırsatta '' Yıldızlarımız '' diyip o ''Yıldızlar'' kategorisinin dışında olanları küstürmeye devam et. Onları da kovabileceğini söyle, bizde gülelim. Hem de oturma uzvumuz ile.

Bravo size, gerçekten ilklerin takımısınız. Törenle kaptan kovan, dalga geçer gibi kaptanlık pazubandı verip '' Akşam yatmadan buna bakıp bakıp uyu İbrahimciğim zira ancak rüyanda kaptan olursun artık '' mesajı veren ilk ve tek takım.

Konuşmada birçok komik detay mevcut ama benim ilgimi en çok '' İbrahim olduğu sürece birinci kaptanımız her zaman odur, bunu herkes bilir.'' demesi çekti büyük başkanın. Aynı adam devre arasında Guti'yi kaptan yapacağını söylüyordu bir de. Ne diyeyim, hiçbir zaman büyük değildiniz, olamayacaksınız da...



3 yorum:

Adsız dedi ki...

: )

azapaza dedi ki...

cümle cümle,kelime kelime facia bir basın toplantısı.binlerce tezat çelişkiler,yazık kere yazık.

GÜRAY İŞDAŞ dedi ki...

Türkiye'de herşey olabilirsiniz.Bir tek ''rezil'' olamazsınız:))Yıldırım Demirören,ne kadar rahat ve pişkin pişkin toplantı yapıyor değil mi?Medya da sorgusuz,sualsiz yayınlıyor ve yorumlamıyorlar bile...

Related Posts with Thumbnails