Son günlerde gerek spor programlarına gerekse sosyal medyada Fenerbahçe dışında konuşulan bir konuya rastgelmek uzun süredir olmayan yazma isteğimi yeniden canlandırdı. Bir de konunun maliyet-fayda tarafından çokça bahsedilmesi var ki bu noktada yazılanlarla büyük oranda farklı düşünüyorum. Ancak buraya bağlanmadan önce Sneijder gibi bir oyuncuyu Türkiye'de 3.5 sene boyunca canlı izleyebilme fırsatını yakalamaktan ötürü mutlu olduğumu belirtmem gerek. Önemli iş başardı Galatasaray yönetimi ki bu ilk değil. Zapata'dan Muslera'ya , Mustafa Sarp'tan Melo'ya , Sabri'den Eboue'ye gelen ve Barış-Ayhan ikilisinden Selçuk-Sneijder'e uzayan bir hikaye. Çoğu kişinin '' Galatasaray'ın bu durumdan kurtulması için en az 3 senesi var. '' dediği bir ortamda biraz da saha dışı unsurların katkısı ile bence Dany hariç ortalama ya da ortalamanın altında yabancısı olmayan bir takım oldu Galatasaray. Bunun yanında gelen şampiyonluk ve hemen akabinde bence çok kolay bir gruptan zor da olsa çıkılmış olması asıl krema oldu ki şimdi Ünal Aysal'ın ''çileği'' ile pasta tamam gibi.
Sneijder gibi göz önünde bir oyuncunun nasıl bir oyuncu olup neler yapabileceğini anlatmak yanlış. Dolayısı ile olayın bu boyutunu da pas geçiyorum. Gelmek istediğim nokta Sneijder'e bağlı olarak nelerin değişeceği... Bilindiği üzere Geçen sene 4-3-3 oynadığı dönemde epeyce yıprandı Galatasaray. Akabinde Fenerbahçe maçı ile beraber geçilen 4-4-2 sistemi beraberinde sezon başlangıcının aksine çok daha temiz ve net futbol ile seyir zevki getirdi. Gerek bu sistem gerekse Fatih Terim bu anlayış içerisinde birtakım oyuncuları çok fazla ön plana çıkardı. İlk etapta sayılabilecek isimler Elmander-Selçuk ve Melo. Ancak an itibari ile temel oyun karakteristiği sebebiyle bu sistemde net şekilde yeri olmayan bir oyuncu alındı. Buna bağlı olarak iki çözüm üretilebilir. Bunlardan ilki Sneijder'i mevcut sistemden feragat etmemek adına kenara atmak diğeri ise yeni bir dizilişe gitmek. Sezonun yarısı tepede geçirilmiş ve ŞL gruplarından çıkılmışken ikinci seçeneğin uygulanması bence problemleri beraberinde getirme olasılığı yüksek bir seçenek. Ancak öbür taraftan bakıldığında oyuncuyu kaleden ve mevkisinden uzaklaştırdıkça performans almak da zorlaşacak ki olayın bir de taca çıkacak oyuncular boyutu var. Nihayetinde tek forvete dönülmesi demek bu sezon kamyonla gol atan Burak-Umut ikilisinden birinin taca çıkması ile geçen senenin yıldızı ve sistemin çok önemli bir parçası olan Elmander'in de kenarda oturması demek. Oyuncunun kenarlardan birine yerleştirilmesi durumunda ise bonservis anlamında kendisinden daha maliyetli Amrabat ya da önemli bir gelişim trendi yakalamış dışarıya çıkacak. Tüm bu sebeplerden ötürü Sneijder'in saha içinde yarar kadar zarar getireceğini düşünüyorum. Zira hepsinden ötesi, oyuncuların saha içi itibari ile tercihlere saygı göstermesi durumunda dahi 1.5 senelik baskın oyun karakterinin değişmesi durumunun köprü geçilirken ne kadar anlamlı olduğu tartışılır. Ve bence oldukça da riskli.
Bir de olayın saha dışı boyutu var elbet. Buraya da farklı pencererelerden bakabiliriz. Sene başında geciken transferlerle ŞL'den elenen Fenerbahçe'nin alacağı paranın Galatasaray'a aktarılması ile bu transferin aslında Fenerbahçe tarafından finanse edilmiş olduğu düşüncesi veya gruplardan çıkılması sonucu elde edilen paranın böyle bir transfere aktarıldığı mantığı. İkisi de doğru ama tek başına anlamsız geliyor bana. Galatasaray'ın açıkladığı rakamlara inanmamakla beraber imza parasını maaş dışı bir paraymış gibi göstermek için üçe bölmüş olmalarını ilgi çekici buluyorum. Ama bence takım için dengeleri düşünerek yapılmış bu kurnazlık saha dışında işleyecek bir yol değil. Zira benzer problemleri Fenerbahçe'de çok yaşadı Beşiktaş'ta... Bu tip transferlerin maliyeti sadece bonservis+oyuncuya ödenen değildir. Hesap dışı kalan ama aslında çok önemli olan bir maliyet de takım içi ücretlerin yaşadığı dikey hareketliliktir. Bunun olmaması için Sneijder'in bariz şekilde en çok işi yapan adam olması gerekiyor ki burada da paraya bağlı bir beklenti söz konusu olduğundan bunun da karşılanabileceğiini düşünmüyorum. Dolayısı ile bu transferin saha dışına böyle çok ciddi ve yıkıcı bir etkide bulunma ihtimalini çok yüksek görüyorum.
Unutmadan, bir de yabancı sınırı hadisesi var tabi. Seneye muhtemelen daha da aşağıya çekilecek olan sınır da( bu da ayrı bir yazı konusu ) potansiyel bir problem Galatasaray için. Muhtemelen altyapıları olan Trabzonspor'dan Onur'u alıp Muslera'yı gönderme planı içerisindeler ancak halihazırda elde Muslera,Dany,Riera,Eboue,Melo,Sneijder,Amrabat,Elmander, ve Ujfaulusi var. Seneye sınırın daha da aşağıya çekileceğinin konuşulduğu bir ortamda elde bu kadar fazla yabancı bulunması kimi taşları oynatacaktır.
Sözün özü ben bu transferin gerçekleşmesinden dolayı en ufak bir umutsuzluğa kapılmış değilim. Rakamları doğal bulmakla beraber transferi hemen hemen her açıdan gereksiz görüyorum. Stoper&sol bek transferi yapılmaması da bir Fenerbahçe'li olarak gördüğüm ayrı bir güzellik tabi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder