28 Ocak 2013 Pazartesi

Altyapı Çalışıyor : Beykan Şimşek

Çok değil, bundan 4-5 sene öncesinin klişe laflarından biriydi Fenerbahçe'nin futbolcu harcama merkezi olduğu. Kimi örnekler özelinde doğru olsa da esas olanın oyuncunun yeteneği, azmi ve uyumu gibi faktörler olduğu gözardı edildi hep. O zamanlarda bizim savunma argümanımız alt liglerden gelip formayı sırtından çıkarmayan Tuncay, Gökhan Gönül gibi isimlerdi Göhan Emreciksin, Tarık Daşgün gibi örneklere karşılık. Ancak yeni modamız Salih Uçan , Recep Niyaz ve Beykan Şimşek oldu geçtiğimiz haftadan beri.

Uzun seneler boyunca altyapıdan oyuncu yetiştiğini görmek isteyen taraftar gençlerimizin hepsine fazlasıyla kıymet veriyor. Durum benim için de böyle. Ancak benim için Beykan, Salih ve Recep'e göre biraz daha farklı yerde. Keza hikayenin diğer kahramanları Gökay , Berk Elitez , Hasan Erbey ve Okan Alkan gibi isimlerde. Sahada yeni ve genç isimler görmek çok güzel ama benim için profesyonel sözleşmeye Fenerbahçe'de erişilmesi daha da güzel. Zira bunun karşılığı Fenerbahçe'nin de eğitimci rolünü iyi üstlenmeye başladığı ki devamlılık adına bu çok önemli. Saf altyapı ürünleri bu sebeple biraz daha fazla heyecanlandırıyor beni.

Yazının konusu başlıktan ve gündemden anlaşılacağı üzere Beykan Şimşek. Kendinden emin tavırları ve ilk maçında gole ulaşması herkesi şaşırtmış ancak Beykan beni sadece oynadığı ilk A2 maçında şaşırttı desem yanlış olmaz. Onu sahada gördüğümde uzun zamandır isminden söz ettiren bu oyuncunun  neler vereceğine dair duyduğum merak ile henüz 15 yaşında bu seviyeye gelmesinin yarattığı şaşkınlık birbirine karışmıştı. Ancak çok geçmeden, ilk devre sonunda durum anlaşılır bir hal almıştı. Boyu kadar yeteneği vardı Beykan'ın.  
O yetenek aslında bugünlere kadar geleceğinin en açık kanıtıydı.

Federasyon kayıtlarına göre 2007 Eylül'ünün ortasında Fenerbahçe'li olmuş Beykan.Yani 12 yaşını bitimek üzere iken. İlk Milli formayı giydiğinde o en önde iken arkasında oynayan oyuncu tanıdık bir isim ; Recep Niyaz. Yine 51. dakika itibari ile belki ilerleyen zamanlarda çokça göreceğimiz bir senaryo gerçekleşmiş ve Salih Uçan ' da oyuna dahil olmuş. O an itibari ile Beykan , Recep ve Salih aynı anda sahada.

Salih Uçan kısa sürede yeterince dikkat çekmiş olacak ki bu Milli maçtan dört gün sonra Portekiz ile karşılacak U-15 Milli Takımı'nda o da sahaya çıkmış. Tabi ki Recep Niyaz ve Beykan Şimşek ile beraber. Portekiz'e 2-1 mağlup olan Millilerin golünü 2. Milli maçına çıkan Beykan atarken asisti kim yaptı acaba? Belki Recep, belki de Salih...

38 defa Milli olan Beykan'ın 14 tane golü var. Ancak daha ilgi çekici olan birşeyler daha var Milli maç kayıtlarında.  Aynı yaşta olan Recep ile Beykan'ın oynadığı Milli maçlarda ağırlıklı olarak skor üretme rolünü bu iki oyuncu üstlenmiş. Recep bu anlamda biraz daha önde olsa da anlamlı olan ikisinin de çubuklu giymesi olsa gerek. İkisinin de gol atıp kazandırdığı maçlar var. Ancak  linkteki kayıda bakarken hafif tebessüm etmedim değil. Gollerin tamamı bugünün umutlarından gelmiş.

 Yine federasyonun sitesine göre çubukluyu ilk olarak Fenerbahçe'ye geldiği günden iki sene sonra Beşiktaş derbisinde giymiş. Henüz 15 yaşına dahi girmemişken U-16 kategorisinde çıktığı ilk maçta golünü atmış. Dolayısı ile Bursaspor maçında attığı gol kendisi için çok şaşırtıcı değil. Zira o formasına daha ter düşmeden skor üretmeye alışık bir oyuncu. İlk maçı ve dolayısı ile ilk golünün üzerinden henüz 3 ay geçmişken iki yaş kategorisi birden atlayarak U-18 takımı ile müsabakaya çıkan Beykan bundan bir ay sonra da A2 takımı ile ilk maçına çıkmış. Bu da kendisinin beni artık şaşırtmadığını söylememin bir başka sebebidir aslında. Zira kısa sürede inanılmaz sıçramalar yaptı Beykan. Sezonu U-16 takımında bitirmesine karşın çok geçmeden, eksiklerden dolayı üst takımların kadrolarını tamamlayan oyuncu olmaktan çıkıp , Fenerbahçe formasını giydiği ilk günün bir sene sonrasında; (henüz 15 yaşını bitirmemişken) A2 kategorisinin direkt oyuncusu olmayı başardı. Arada eksiklikten dolayı yukarıya çıkartıldığı ve A2'de oynadığı maçı saymazsak , bu kadronun esas elemanı olarak başladığı sezonda da ilk maçında gol atma başarısı göstermiş olan Beykan'ın Bursa'ya attığı gol  onu tanımayanlara da tesadüf izlenimi vermekten çıkmıştır sanırım artık.

Geçmişini özetlemeye çalıştığımız Beykan'ın bugününe ve oyuncu özelliklerine gelirsek ilk olarak söylememiz gereken sanırım oyunun gidişatını her an değiştirebilecek bir yeteneğe sahip olduğu. Oyunun en durağanlaştığı dakikalarda alakasız bir şut ya da bir slalom sonrası gelen bitirici bir plase ile oyuna direkt etki edebiliyor Beykan. Bileklerine çok hakim. Rahatça adam eksiltebiliyor. Bunların yanı sıra boyuna rağmen önemli bir hava hakimiyetine sahip ki bunda da sıçrama ve zamanlama yeteneğinin payı oldukça büyük. Yine yaşı ve fiziğine göre oldukça kuvvetli olduğunu söylememiz gerek. Tüm bu sebeplerden ötürü ben kendisini ( kendisinin verdiği röportajda reddetmesine rağmen ) Rooney'e oldukça benzetiyorum. Gerek geçmişi  ( attığı goller, ilkleri ve genç yaşında kısa süre içinde katettiği aşama ) gerekse oyuncu karakteristiği ( gücü, skor değiştirme kabiliyeti, bir çok mevkide kullanılabilitesi ) bana çok paralel geliyor. Kendisi direkt bir uç elemanından daha çok tamamlayıcı bir ikinci forvet. Zamanında Kazım Kazım'ı çok beğendiğini ve örnek aldığını bildiğim Beykan'ın bu bağlamda kendisi ile daha çok benzeşen oyuncuları örnek alması bence kendisi açısından daha faydalı olacaktır.

Oyuncunun negatif özelliklerine gelecek olursak... Şenol Çorlu'nun bahsettiği üzere agresif ve kimi zaman kendisine hakim olamayan bir oyuncu Beykan. A Takım kampına alınacağı uzun süredir konuşulurken devre arasına gelmeden oynanan son A2 maçında hakeme gösterdiği tepki ve gördüğü kırmızı kart bunun örneğidir. Bazen oyun ve kendi geleceğini hiç düşünmeden anlık reaksiyonlar gösterebiliyor. Bunun yanında kimi zamanlar oyunun içinde kaybolduğunu söylemek de mümkün. Ayrıca büyük bir özgüven sahibi ki bunu olumlu ya da olumsuz anlamda değerlendirmekten ziyade bir ek bilgi olarak vermek gerekiyor sanırım. Bu konuda hatırladığım en net örnek, 3-4 kişiyi bağlayıp attığı bir gol sonrası ( sanırım A2'nin direkt oyuncusu olduğu sezonun ilk maçı olan Turgutlu müsabakası idi ) arkadaşlarının '' Messi '' yakıştırmalarına , '' O kim, böyle gol atan birileri daha mı var ki ? '' şeklinde karşılık vermesidir. Özgüven güzel şey ancak bunu kontrol etmek şart.

Beykan ile ilgili daha fazlası için aşağıdaki linklere göz atmakta fayda var;
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=286&ftxtID=11372
http://www.haber7.com/fenerbahce/haber/981637-beykan-simsek-taum-bir-fener-urunu
http://yerdensutusttenaut.blogspot.com/2012/09/fenerbahce-karsyaka-a2-macnn-ardndan.html

Diğer altyapı değerlendirmelerimiz için ;

Hasan Erbey,Berk Elitez,Gökay İravul ve Okan Alkan'a Dair :
http://yerdensutusttenaut.blogspot.com/2010/09/giris-hasan-erbey-gokay-iravul-okan.html

Gökay İravul Üzerine :
http://yerdensutusttenaut.blogspot.com/2010/12/denizli-istanbul-hatt-1-gokay-iravul.html

Okan Alkan Üzerine :
http://yerdensutusttenaut.blogspot.com/2011/04/fenerbahcenin-genc-yetenekleri-okan.html
http://yerdensutusttenaut.blogspot.com/2011/05/fenerbahcenin-genc-yetenekleri-okan.html

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Peki defansif açıdan nasıl? Yani sadece geri gelip defansına yardımcı olmak açısından değil misal önde pres yapar mı?

Adsız dedi ki...

Abi birde Gökhan Sazdağı ve Hakan Cinemre'yi değerlendirsen?

Diferansiyel dedi ki...

İlerleyen zamanlarda Gökhan Hakan ve Aziz'i de yazacağım. Defansif açıdan da mücadeleden kaçmayan bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim. Agresif ve lider bir oyuncu olduğundan bu anlamda da sorumluluk almaktan geri kalmıyor. Pres özelliği var ancak bence oyun içi konsantrasyonu daha iyi seviyeye geldiğinde bu özelliği de gelişecektir.

Related Posts with Thumbnails